6 Şubat 2023 günü saat 04.17 ' Kuzey Anadolu Fay Hattı ' nda merkez üssü Kahramanmaraş ' ın Pazarcık ilçesi olan 7.7 lik büyük bir deprem meydana geldi , bu depremden 9 saat sonra bu kez merkez üssü Elbistan olab 7.6 büyüklüğünde ikinci bir deprem meydana geldi , özellikle ikinci depremin merkez üssü olan Elbistan elçisi Kayseri ' ye yaklaşık olarak kuş uçuşu 150 - 160 km aralığında olduğu için Kayseri ' de bu deprem çok ciddi anlamda hissedilmiş , şehirde herhangi bir yıkım olmasada bir çok binanın hasar aldığı , Kayseri şehri üzerinde de ciddi sonuçları olduğu bir gerçektir.
Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde meydana gelen deprem başta Kahramanmaraş , Adıyaman Ve Hatay olmak üzere 11 ili adeta yıkıp geçmiştir , her ne kadar resmi rakamlara göre 60 bin civarında hayatını kaybeden insan olduğu söylenmiş ise de gerçek sayının çok üzerinde olduğu da bir gerçektir.
11 ilimizi etkileyen tarihin en büyük felaketinin üzerinden 11 ay geçmesine rağmen halen artçı sarsıntılar yaşanmaktadır.
Evet gerçekten biz bir deprem ülkesiyiz bu coğrafyada yaşıyoruz bu bizim kaderimiz ama bu şekilde bir son bizim kaderimiz mi ?
2024 yılına Japonya deprem ile merhaba dedi. 1 Ocak 2024 günü ülkede 7.5 büyüklüğünde çok şiddetli bir deprem meydana geldi. Dikkat ederseniz bizim Kahramanmaraş ' da olan deprem büyüklüğü ile hemen hemen aynı seviyede büyüklüğe sahip. Ama Japonya ' nın bu depremde gerek yıkılan bina sayısı olsun gerekse hayatını kaybeden insan sayısı olsun ülkemizle kıyaslanamayacak derecede az. Şuana kadar 126 civarında vatandaş hayatını kaybetmiş ama bunların bir kısmı bina yıkılmasından değil deprem sonucu oluşan tsunami kaynaklı kayıplarla ilgili.
Aradaki fark hemen göze çarpıyor olsa gerek 60 bin kişi ve 126 kişi. Hemen hemen aynı büyüklüğe sahip olmasına rağmen 476 kat daha fazla insanımızı kaybetmişiz.
Durum böyle olunca kimse çıkıp da demesin ki bu insanlarımızın kaderinde böyle ölmek vardı...
Ülkemizin büyük bir kısmı deprem ülkesi olabilir evet bu bizim kaderimiz bu bizim elimizde olan bir durum değil ancak doğa olayının felakete dönüşmesi bizim suçumuzdur.
Deprem nedeniyle ölmek kimse için bir “kader” değildir ve olamaz. Bilinen fay hatları üzerinde dayanıksız beton yığını tabut binalar inşa etmek ve buna izin vermek asla kader değildir.
Deprem ve afet bölgesi gerçeğini bilerek gerekli olan önlemleri almak devletin, belediyelerin, kamu kurumlarının ve bu ülkede yaşayan herkesin görevi, birbirine karşı yerine getirmesi gerekli olan insani ve vicdani bir borçtur.
Tedbir Allahın emridir.
Sevgiyle Kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: