Hepimizin bildiği üzere tüm dünyayı sarmış bir virüsle savaşıyoruz, savaşmak zorundayız.
Çin'de ilk defa 2019 sonu 2020 başında ortaya çıkan Covid-19 tüm dünyayı sarmış durumda. Daha önce söylemeyip virüsün yayılmasına sebep olan herkese karşı çok öfkeliyim. Oysa daha önce söylenseydi, doktorlar susturulmasaydı belki de her şey çok daha farklı olacaktı. Bu kadar can kaybetmeyecektik. İnsanların yürekleri bu kadar yanmayacaktı.
Avrupa ülkeleri başta İtalya, İspanya olmak üzere Virüs’e teslim olmuş durumda. Bir günde 600-700 insanı kaybediyoruz. Öyle bir hâlâ geldik ki; doktorlar, hastaneler insan seçiyor.Youtube’da ki videoları ile tanıdığımız Barış Özcan'ın bir videosunda bahsi geçtiği üzere: "Trmavay problemi" yıllar önce bu durumu öngörüyor. "Zor durumda kalsanız hangi insanları kurtarırsınız, gençleri mi yoksa yaşlıları mı?" Bunun örneğini şimdi bizzat yaşıyoruz. Amerika hastanelere yaşlıları almıyor, İspanya'daki doktor yaşlı hastasındaki solunum cihazını alıp genç hastasına takıyor. Bu tarz bir seçim yapmanın ne kadar acı olduğunu bir düşünün.
Seçimin bir tarafta bir insana yaşama ümidi sağlarken diğer tarafta bir insanı ölüme sürüklüyor. Hastanelerde yataklar yetişmiyor, insanlar nefes alamayarak zeminde feci bir şekilde can veriyor. Videolar çok canımı acıtıyor. Böyle olmamalı diyorum ama elimden, elimizden bir şey gelmiyor..
Virüs ne yazık ki ülkemizi de sarmış durumda. Şu an itibariyle 5.698 vakamız var. 92 insanımız bu mücadeleye yenik düştü. Dilerim rakamlar daha fazla artmaz. Aslında bizim rakam diye konuştuğumuz bir çocuğun annesi, bir insanın eşi, bir insanın dostu olabiliyor. Yani bir kişi aynı zamanda çok kişi oluyor. Ve bir can gittiğinde herkes onun acısını yaşıyor. Virüs öyle can alıyor ki cenaze namazı kılınmıyor,özel kıyafetlerle tabut defnediliyor.
Ülkemiz gereken önlemleri almaya çalışıyor. Sokağa çıkma yasağı tüm isteklere rağmen hâlâ gelmedi. Bu süreci atlatabilmemiz için hepimizin zorunlu olmadıkça dışarı çıkmaması gerekiyor. Çünkü virüs yaşlı, genç, çocuk ayrımı yapmıyor. Sadece yaşlıların bağışıklık sistemi zayıf olduğu için onları daha fazla vuruyor. Bildiğiniz üzere İran'da 3 yaşındaki çocuğu kaybettik. Ülkemizde ise 33 yaşındaki genç kadın arkadaşımızı kaybettik. Kayıpların azalmasını, canların yanmamasını istiyorum. Bu acıyı çeken bilir. Sevdiğinin yanına gidememek, sarılamamak, nefes alıp almadığını bile bilememek çok zor. Lütfen kendinizi o insanların yerine koyup düşünün. O durumda olmayı hiç kimse istemez. Hepimizin evde kendini karantinaya alması gerekiyor. .
Ülke olarak zor bir virüsle karşı karşıyayız. Tedbiri elden bırakmamak şart. Yalnız kendimiz için değil ülkemiz için, tüm insanlar için evde kalmamız gerekiyor. İtalya’da görüyoruz yeterince önlem alınmadığında ortaya çıkan sonucu. Biz daha şanslı sayılırız ki ülkemize daha geç geldi. Bu yolda tecrübeli ilerlememiz gerekiyor. Bana bir şey olmaz gibi bir düşünceye kapılıp kendimizi, sevdiklerimi yakmamalıyız. Sayın Sağlık bakanımızın da dediği gibi kendi OHAL 'imizi ilan etmemiz gerekiyor. Herkes çıkıyor ben de çıksam n'olur diye düşünürsek çok şey kaybederiz. Çünkü bazen bir insan çok şey demektir ve bir insan tüm insanlığı kurtarabilir. O yüzden evde kalın sağlıcakla kalın..EVDE KAL TÜRKİYE
Yorumlar
Kalan Karakter: