Üstte alıntı yapmış olduğum haber , en son 2019 yılının o güzel ramazanında yapılmış bir haberdi. Yani bu pandemi hayatımıza girmeden önce ki son gerçek ramazanda...
13 Nisan salı günü 2021 yılının ramazanına giriş yaptık. 11 ayın sultanı diye tabir ettiğimiz bu ayı bilindiği üzere geçen sene daha önceki senelerden farklı olarak buruk içinde yaşamıştık. Hepimiz 2020 yılına lanet ederken, bir an önce bitmesini beklerken, gerçektende gelen gideni fazlasıyla aratmış durumda...
Şöyle ifade etmem gerekir ki 2020 yılı için ülke olarak sadece hafta sonu ile sınırlı olmak üzere 7 haftalık bir sokağa çıkma yasağı uygulanmıştı. Ancak 2021 yılı gerçekten bu anlamda hayatımızı tamamen alt üst etmiş durumdadır.
Ramazan ayında olduğumuz bu günlerde ne ramazanın tadını alabiliyor, ne günlük yaşamı yaşayabiliyoruz... 2 yıldır kısıtlamaların gölgesinde ramazanlar icra ediliyor , sosyo kültürel anlamda bizi bir araya getiren ramazan çadırları ve toplu iftarlarımız yok...Ramazan sonrası eğlencelerimiz yok, pide kuyruklarımız yok... İftar sonrası eğlencelerimiz de gezilerimizde yok... Bizi uyandıran davulcuların sesini de duymuyoruz.
Aslında bu değişim ve dönüşüm ramazan ile de sınırlı değil ;
Eğitim ve öğretim yok, stadlarımız boş maçlarımız seyircisiz...İnsanlarımız alışverişlerinin bir çoğunluğunu internet üzerinden yapıyor, kağıt paradan sanal paraya yavaş yavaş geçildiği görüyoruz, hayatımızın büyük bir çoğunluğunu internet oluşturuyor ve bu daha da yaygın hale gelecek gibi duruyor.Hepimiz robotlaşmış birer makineler haline dönüşürken tarihte eşi emsali görülmemiş bir şekilde insani faliyetlerin sona erdiğini görüyoruz.
Karanlık bir tünelde amaçsız ve boş bir şekilde ilerliyoruz. Tünelin sonunda ışıkta görünmüyor...
Bu duygu ve düşüncelerimle bir kez daha bu sürecin hem ülkemizde hem dünyada hiçbir vakit kaybetmeden bitmesini canı gönülden temenni ediyorum.
Sevgiliyle kalın.
Yorumlar
Kalan Karakter: