Tüm dünyanın üzerinden adete bir silindir gibi geçen 2020 yılının sonuna geldik. Depremler, çığ felaketleri, ekonomik kayıplar, hepimizin hayatını kökten bir değişikliğe sürükleyen pandemi derken bir yılı daha geride bırakıyoruz.

Bundan 1 yıl öncesinde birisi gelip bize " Tüm dünyayı etkisi altına alacak bir virüs çıkacak, bu virüs çok hızlı bir şekilde yayılacak, okullar, liseler, üniversiteler, iş yerleri kapatılacak, spor müsabakaları seyircisiz olacak, sokağa çıkma yasakları gelecek, insanlar bir cerrah misali maskeyle sokaklarda dolaşacak" dese bir çoğumuzun tepkisi " hadi ordan kardeşim fazla hayalperest olma bu bilimin, teknolojinin, tıbbin bu denli geliştiği bu yüzyılda böyle şeyler mi olur" diye tepki verirdik ancak malesef aklımıza bile gelmeyecek şeyler başımıza geldi bu yıl.

Tüm bunların sonucu olarak ; insan çevresine,topluma, akrabalarına ve doğaya yabancılaştı.  

İnsanlık gerek eğitim hayatında, gerekse iş hayatında adeta online bir dijital yaşama geçiş yaptı.

Netice itibariyle 2020 yılının son günlerinde geriye dönüp baktığımızda hangi açıdan bakarsak bakalım hiç iç acıcı bir tablo ile karşılaşmıyoruz.

Bu  hem ülke, hem devlet, hem birey hem de milletimiz açısından, halk tabiri ile, enseyi kararttığımız, insanlık adına  umutlarımızı tükettiğimiz anlamına gelmiyor.

Biz inaniyoruz ki beklenen ve özlenen yıl olan 2021 de bunları geride bırakmış olacağız.

Hiç bu kadar yeni yılın gelmesini istememiştik.

Dünyaca bunaldığımız bu zamanlarda yeni yılın hem ülkemiz hem dünya için 2020 nin izlerini sildiği, huzurlu ve mutlulukla dolu bir yıl geçirmemize temenni ediyorum.

Sevgiyle kalın