Ortaokul, lise yıllarımda bir arkadaşım anlatmıştı.
Bir işportacı...
İşpotracının elinde bir şişe...
Şişede bir yılan...
İşportacı şişenin içindeki yılanın konuşabildigini iddia ediyormuş...
Şimdi bu şişenin kapağını açağım ve siz yılana sorular soracaksınız. O da size cevap verecek" dedikten sonra "Ancak şişeyi açmadan önce şu jiletlerden size hediye etmek istiyorum. Hediyenin tanesi 25 kuruş" diyormuş. Çevresinde onu ağzı açık izleyenler, bir an önce yılana sorular soracaklar ya; jiletleri kapış kapış alıyorlarmış... Adam bir yandan jilet satıyor, bir yandan da yavaş yavaş şişenin kapağını açıyormuş.
"İşte açıyorum."
O arada biraz daha jilet...
Ve tam şişe açılacakken, kalabalığın içinden bir ses; "Zabıta, zabıta geliyor"
Yılancı adam elindeki şişeyi yerdeki çantasına koyuyor. Şapkasını turarak, ardına bile bakamadan kaçıyor.
Bunu bana anlatan arkadaşım dedi ki: "Bu nasıl bir tesadüf... Ben çok şansızım. Adama kaç kez denk geldiysem hep şişeyi açacakken zabıta geldi."
"Sen bu kadar salak olduktan sonra o zabıta daha çok gelir" diyemedim.
Memleketimde iktidarın 21. yılı... Her seçim öncesi işportacı oraya çıkıyor. Elindeki şişede özgürlükler, demokrasi, insan hakları ve refah...
Şişeyi açmadan önce oylar toplanıyor, seçim kazanılıyor. Tam özgürlük, demokrasi, insan hakları ve refahı şişeden çıkartacakken dış güçler devreye giriyor. Hal böyle olunca da sen hala zabıta geldiğini zannediyorsun değil mi?
Sen bu işporta numaralarına kandığın sürece yılanın konuşmasını çok beklersin. Sen bu yalanları yediğin sürece özgürlüğün, demokrasinin, insan haklarının ve refahın şişeden çıkmasını çok beklersin kalın sağlıcakla...
Alıntı...
Yorumlar
Kalan Karakter: