Bir kaç gün önce bazı haber sitelerinde Antalya'da sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan adamın açtığı davayı kazandığı başlığı vardı. Habere göre; 70 yaşındaki profesör, yolda yürüdüğü sırada uğradığı köpek saldırısının ardından valiliğe ve belediyelere dava açtı. 1 yılın ardından sonuçlanan davada, kurumların 10'ar bin lira tazminat ödemesine hükmedildi.

Hiç rahatsızlık bile duymadan aynı haber sitelerinde sokak köpeklerinin halkın sağlığını ciddi anlamda tehlikeye soktuğu, ağır yaralanmalara ve trafik kazalarına dahi sebebiyet verdiği, öyle ki komik bir ifadeyle Türkiye'nin en büyük sorununun başıboş sokak köpekleri olduğu bunun tek ve kesin çözümünün ise sokak köpeklerinin toplatılarak barınaklara yerleştirilmesi olduğu gibi tavsiyeler yer alıyordu.

Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki; ülkemizde artan enflasyon, mülteci sorunu, deprem, ekonomik kaygılar, hukuk alanında ki eksiklikler vb. gibi hayati sorunlar varken gündeme bu gariplerin getirilmesini şaşkınlıkla gördüm.

Arkadaşlar daha yılın başında Konya hayvan barınağında yapılan zülmü ve dehşeti gözyaşlarıyla izlemiştim. Eminim başkaca yerlerde de benzer durumlar yaşanıyordur ancak basına ve halka yansımıyor. Yani aslında bizim gördüğümüz tesadüfen ortaya çıkan buzdağının görünen kısmı.

Ağzı dili olmayan bu canlılara bu gibi haberleri yaparak zülm edenlere cesaret veriliyor. Hayvanlarla ilgili malesef ki kanunlarımız yeterli değil, ceza hukukumuzda bu konuda halen ciddi boşluklar var.

Kendi memleketimde kendi gördüğüm bir manzarayı sizinle paylaşmak istiyorum. Bu fotoğrafda gördüğünüz köpek kırsal bir yerde günlerce bir lokma ekmeğe muhtaç bırakıldıktan sonra kürekle ayağının teki kesilmiş. Hayvanın gözlerinden herşey anlaşılıyor. Bunu yapan cani acaba hayatına nasıl devam edebiliyor sizlere soruyorum.

Arkadaşlar insanoğlunun geninde olan birşeyi söylemek istiyorum biz başımıza gelenlerden hiç ama hiç ders almıyoruz. Ülkemiz 6 ay önce dünyanın en büyük felaketlerinden birisini yaşadı ama çok kısa bir süre sonra yaşayanlar haricinde herkes herşeyi unuttu.

Biz çevremize bu kadar duyarsız kalırsak, biz zülmü eksik etmezsek, biz insan olduğumuzu unutursak, biz merhamet etmezsek bize de merhamet edilmeyecek.

Sevgiyle kalın.