ROMALI MİMAR VİTRİVİUS
* Her gün her yerde her an gözümüze değen ezip üstünde yürüdüğümüz döşeme peyzaj işlerinde gördüğümüz,
* Sanatsal tarihi doku motif-sütun işlerinde gördüğümüz,
* Uzun ömür ve dayanıklılık için binalarda cephe kaplamalarında gördüğümüz,
* Tarihi binalara bakıp “nasıl bunca yıl ayakta kalmış” derken işte o gördüğümüz,
Üretilmiş, işlenmiş, estetik görüntü verilmiş ve sağlamlığın yapı taşı “Doğal Taştır.”
Doğal taş tarih boyunca usta ellerin elinde harika eserler sunmuştur. Daha önceki yazımda da belirtiğim kullanım dağılımına yeniden bir bakalım,
• Yer döşemesi peyzaj : %36,
• Süs eşya : %18,
• Heykelcilik, mezar taşı : %18,
• İç mekân kaplama : %9,
• Dış mekân kaplama : %8,
• İnşaatlarda yapı elemanı : %7,
• Basamak, rıht, bordür : %4.
Geçmişten beri,
*Ocaktan üretilmesi,
*Kullanışlılık boyutuna-ebadına getirilmesi,
*Paletlenmesi,
*Nakliyesi,
*Ve tecrübeli ustaların elinde uygulanması,
Noktasına kadar çok geniş kullanım alanı ve katma değeri bulan bu maden (ancak 2004 yılındaki kanunla Osmanlıdan kalma Taş Nizamiyesi Kanunundan çıkarılıp Türkiye Cumhuriyeti’nin Maden Kanunu hukukuna ilk kez dahil olmuştur.) hala gereken ilgiyi görememektedir. Bu katma değerin gerekli tanıtımı ve maliyet azaltma politikaları ile üretimini arttırmak gerekmektedir.
Bir özel yönetmelikle üretiminden, uygulanmasına kadar belirleyici net standartlar oluşturulması lazımdır. Böylece bu değerin üretimdeki, nakliyedeki, uygulamadaki ve kullanımdaki değeri anlaşılıp artacaktır. Üretimdeki artış ve kalite ile ekonomimize olumlu katkı sağlayacaktır.
Yorumlar
Kalan Karakter: