Bir süre önce gazeteci Osman Diyadin’in, "AK Parti Kayseri İl Teşkilatı A.Ş. gibi Yönetiliyor" şeklindeki paylaşımına dikkat çekmiştim. Bu paylaşımın ardından kaleme aldığım "AK Parti Kayseri A.Ş." başlıklı yazımda, Kayseri il teşkilatındaki yönetim anlayışının bir anonim şirket gibi işlediğine dair bazı önemli iddialarda bulunmuştum. İl teşkilatındaki ilişkiler ve ortaklıklar üzerinden, parti yönetiminin siyasi bir organizasyon olmaktan ziyade, ticari bir yapıya dönüşme noktasına geldiğini savunmuştum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Rize 8. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, bu tür iddiaların doğruluğunu adeta teyit eder şekilde önemli uyarılarda bulundu. Erdoğan, partisinin iç yapısındaki ticaretçi mantığa sert bir şekilde karşı çıktı ve "AK Parti böyle olamaz" dedi. Bu sözler, sadece Kayseri örneğinde olduğu gibi, Türkiye genelindeki AK Parti teşkilatlarında benzer bir sorunun varlığını açıkça ortaya koyuyor.
Cumhurbaşkanının açıklamalarında, "Biz siyasetimizi yaparken kimseye değil hak olan davamıza hizmet etmeliyiz. Bunları herhangi bir çıkar beklentisiyle değil, davamızın yüklediği mesuliyet bilinciyle yapmalıyız. Aksi halde partiyi ticarethaneye çevirirsiniz" ifadeleri yer aldı. Bu sözlerle, Erdoğan, partinin yerel yönetimlerinin ve teşkilatlarının, halkın menfaatinden çok çıkar odaklı bir anlayışla yönetilmesinin önüne geçmek için net bir tavır sergiledi.
Bu açıklamalar, daha önce yazdıklarımızla doğrudan örtüşüyor. Özellikle Kayseri il teşkilatındaki "ticaretçi mantığı"na dikkat çektiğimizde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın "ticarethane gibi yönetmek" şeklindeki uyarısının ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha görüyoruz. Erdoğan, partisini "ticarethane" mantığıyla yönetmeye çalışan AK Parti Kayseri İl Yönetimi'ne, adeta bir ders vererek, "Bunun böyle gitmesine müsaade edemem" mesajını verdi.
AK Parti Kayseri İl Yönetimi Ne Yapacak?
Cumhurbaşkanının, "AK Parti böyle olamaz" demesi, aslında Kayseri il teşkilatının üzerinde ciddi bir sorumluluk bırakıyor. Bu açıklamalar, sadece bir eleştiri değil, Kayseri teşkilatının kendi yönetim biçimini sorgulaması ve ticaretle siyaset arasındaki ince çizgiyi yeniden çizmesi için bir çağrıdır. Kayseri'deki teşkilat yönetimi, artık bu yapısal sorunu göz ardı edemez; hem partinin hem de halkın güvenini yeniden kazanmak için gereken dönüşümü yapmak zorundadır.
Erdoğan’ın açıklamaları, yalnızca Kayseri için değil, tüm AK Parti teşkilatları için bir uyarı niteliğindedir. Eğer AK Parti, özünden sapmadan, halkın çıkarlarını ön planda tutarak hareket ederse, partiyi yeniden güçlü ve halkın güvenini kazanan bir yapıya dönüştürebilir.
AK Parti Kayseri İl Yönetimi İçin Bir Dönüm Noktası
Cumhurbaşkanının yaptığı bu sert uyarı, AK Parti Kayseri İl Yönetimi’nin artık kendi işleyişini sorgulaması ve yeniden halkın çıkarları doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini gösteriyor. Ticaretin ve çıkar ilişkilerinin ön planda olduğu bir yönetim anlayışı, sadece partiyi değil, ülkenin geleceğini de tehdit eder. Erdoğan’ın "AK Parti böyle olamaz" uyarısı, partinin özüne dönmesi ve halkı ön planda tutan bir yönetim anlayışı benimsemesi için kritik bir çağrıdır.
AK Parti'nin başarısı, sadece güç ve çıkar ilişkilerine dayalı bir yönetimle değil, asli amacına sadık kalacak şekilde halk için çalışmakla mümkün olacaktır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, noktayı koydu; şimdi AK Parti Kayseri İl Yönetimi, bu uyarıyı dikkate alarak kendini gözden geçirmeli ve partiyi doğru yolda ilerletebilmek için gereken adımları atmalıdır.
Kalın Sağlıcakla....
Yorumlar
Kalan Karakter: