Son dönemde Kayserispor ile Samsunspor arasındaki Trendyol Süper Lig karşılaşması sonrasında yaşanan gerginlik, şehri ve halkı yakından ilgilendiren önemli bir tartışmayı beraberinde getirdi. Protokol tribününde patlak veren bu gerilim, MHP Kayseri Milletvekili baki ersoy ile AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm arasında yaşanan tartışma ile daha da büyüdü. Bu olay, sadece futbolseverler değil, siyasi camiada da geniş yankılar uyandırdı.

Olayın temelinde, Kapalı Kale taraftar grubunun üyelerinin gözaltına alınmasını protesto etmek amacıyla başlattıkları sloganlar yer aldı. MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir ve Baki Ersoy’un bu gözaltılara karşı sert açıklamalar yaparak tepkilerini dile getirmesi ise gerilimi artırdı. Ancak, dikkat edilmesi gereken asıl konu, protokol tribününde yaşanan bu gerginliktir.

Aslında bu gerginliklerin biraz daha öncesini de hatırlatmakta fayda var. Bu anlamda da Baki Ersoy, İsmail Özdemir geçmiş süreçlerde hem Kayserispor hem Kayserispor taraftarları Kayseri halkının ve Kayseri esnafının sorunları ve bu sorunlardan dolayı çıkan olaylar ve buna benzer şeylerde sanki Kayseri’de, Kayseri Halkının seçtiği siyasetçiler yokmuş gibi hep bu gibi olaylarda halkının mağdurun hakkını arayan, onların yanında sokakta yürüyen, yeri geldiğinde hepimiz dahil telefonlarını aradığımızda telefonlarını hiç tereddüt etmeden açıp dertlerimizi dinleyen güçleri yettiğince de yardımcı olmaya çalışan bu iki vekilin bu çabalarını ve bu duruşlarını görmezden gelmek bana gelmezdi bunu hatırlatma gereği hissettim.

Baki Ersoy’un, maçın devam ettiği sırada AK Parti İl Başkanı Fatih Üzüm’e “Spor savcısı bunları da alsın” şeklinde seslenmesi, Üzüm’ün son zamanlarda gösterdiği gergin tavırlarla birleşince gerilim tırmandı. Üzüm’ün yaklaşan AK Parti İl Kongresi nedeniyle sıkça fevri çıkışlar yapması, bu tepkilerin arka planını oluşturuyor. Ancak, bu durumu sadece bir kişisel çatışmaya indirgemek, hem Kayseri’ye hem de siyasete zarar verir.

Kayseri halkının sorunlarıyla iç içe olan, her zaman halkın yanında duran bir milletvekili olan Baki Ersoy’un amacı yalnızca şehrinin dertlerini gündeme taşımak ve bu sorunlara çözüm aramaktır. Ersoy’un bu tavrı, Kayseri’nin her köyünden, mahallesinden gelen insanlarının sıkıntılarını yakından bilen bir vekil olarak son derece doğaldır. Ancak, Kayseri’yi seven ve halkıyla bütünleşmiş bir vekili hedef almak, hele de yanlış bir şekilde suçlamak, oldukça haksız bir yaklaşım olur.

Fatih Üzüm ve AK Parti Teşkilatına Dur Demek Gerekir

Baki Ersoy’a yönelik yapılan bu eleştiriler, yalnızca kişisel bir tartışmanın ötesinde, Kayseri’nin siyasi geleceği için önemli bir sorunu da gözler önüne seriyor. Fatih Üzüm’ün AK Parti İl Başkanı olmasının ardından gösterdiği tutum, özellikle son dönemde fevri hareketleri ve halka tepeden bakar bir yaklaşım sergilemesi, yalnızca parti içindeki uyumu bozmakla kalmıyor, halk nezdinde de büyük bir tepki çekiyor. Üzüm’ün bu tavırları, AK Parti’nin Kayseri’deki imajına zarar verirken, parti genel merkezinin de gözünden kaçmıyor.

Kayseri’nin halkıyla bu kadar iç içe olan, halkın sorunlarına duyarlı bir milletvekili olan Baki Ersoy’a karşı böyle bir tutum sergilemek, hem siyaseten hem de toplumsal açıdan doğru değildir. Fatih Üzüm ve AK Parti teşkilatına artık dur demek, bu tutumun ve yaklaşımın Kayseri’ye ve partilerine daha fazla zarar vermesinin engellenmesi gerektiği açık bir gerçektir. Baki Ersoy, Kayseri’nin gerçek sorunlarıyla ilgilenmeye devam ederken, şahsi çıkarlar uğruna yapılan bu tür saldırıların önüne geçmek, Kayseri halkının menfaatleri için önemlidir.

Son seçimlerde, Fatih Üzüm ve ekibinin yaşattığı büyük oy kaybı da unutulmamalıdır. %72'lerden %38'lere düşen bir oy kaybı, Kayseri’deki siyasi tablonun ciddi şekilde değiştiğini gösteriyor. Bu tür yanlış tutumlar, sadece halkın güvenini sarsmakla kalmaz, aynı zamanda partinin seçimlerdeki başarısını da olumsuz etkiler.

Kayseri’nin huzuru ve refahı, kişisel çekişmelerin önünde tutulmalıdır. Şehri sahiplenerek, halkın derdiyle dertlenen Baki Ersoy gibi isimlerin bu tür haksız eleştirilerle hedef alınması, sadece gerginliği artırır ve toplumsal barışı bozar. Kayseri, hepimizin ortak değeridir ve Kayseri’nin gerçek meselelerine odaklanmak, siyasetin önündeki en önemli öncelik olmalıdır.

Kalın Sağlıcakla...