Programda Gazeteci Mahmut Tursun’un söz konusu Gülüm sokak parkına giderek orada bulunan site sakinleri ile yaptığı röportajda, site sahipleri tel örgü çekilmeden önce parkta çok kötü olayların yaşandığını eşleriyle ve çocuklarıyla sitede oturamadıklarını aynı zamanda parka çocuklarını güvenerek bırakamadıklarından bahsettiler.
Şimdi asıl konuya gelecek olursak bu parkta yaşanan olaylardan tabi ki de site sahiplerinin rahatsız olması doğal, ama şunun da unutulmaması gerekiyor ki bizlerinde oturduğu mahallelerde de parklar var ve bu sorunları hepimiz yaşıyoruz. Bu şehrin kolluk kuvvetleri var nereden ararsanız arayın en fazla 5 dakikada oradalar. Müdahale şekillerini tartışabiliriz ama şunu da unutmamalıyız ki her parkta yaşanan bu tarz olaylardan sonra herkes kafasına göre belediyelerin yapmış olduğu bu parkların etrafını tel örgülerle kapatırsa o zaman önüne geçemeyeceğimiz başka olaylarında önünü açmış oluruz.
Mesela merak ediyorum!
Belediye imar kanununa göre bina yada site projelerinde Otopark, Çocuk oyun alanı, yeşil alan, yürüyüş yolları, sığınak… gibi şeyler konmak zorundadır. Dolayısıyla haberde geçen sitenin kendi çocuk parkı ve yeşil alan olmak zorundadır. Bunlar yok ise sitenin yapımına nasıl izin verilmiştir?
….
Etrafı kanunsuz bir şekilde gasp edilen halka açık söz konusu parka küçük bir işporta tezgahı koysanız Melikgazi Belediye zabıtası ne yapar.
….
Bir karpuz sergisini kepçe ve zabıtalar hatta polislerle kaldırıldığı hala hafızalarımızdayken halka açık bir parkın gasp edilmesine bu kadar sessiz kalınması akla başka şeyler getiriyor.
…..
Konuyla ilgili yapılan televizyon programında site sakinlerinin şehrin tanınan simaları ve bazı siyasiler ve yakınları olduğu söylenmişti. Site sakinleri söz konusu parkta yaşanan gayri ahlaki olaylardan dolayı defalarca Emniyeti aradıklarını ifade etmişlerdi. Birilerinin o sitede oturan herkesin Vatandaş olduğunu hatırlatması gerekir. Anayasa ve kanunlarımızda TC vatandaşı olan herkes eşittir. Demem o ki normal vatandaş herhangi bir sorunu olduğu zaman ilgili kuruma yazılı müracaat eder. Elit bir sitede oturuyor olmanız Vatandaş olduğunuz gerçeğini değiştirmez. Birileri telefon talimatıyla iş yaptırma alışkanlığı edinmişse o artık kendini seçilmiş elit görüyor demektir. Buradan tüm değerli site sakinlerine tavsiyem odur ki toplu imzalarının olduğu bir dilekçe ile ilgili kurumlara müracaat etsinler. Sonunda görecekler ki sorun bir şekilde halledilecek.
….
Oturduğu binaya bir pencere açmak için bile kırk dereden su getiren Belediyenin kendi malına sahip çıkamıyor olması düşündürücü.
Ayrıca Belediyenin malı Halkın malıdır. Belediye mallarını halk yararına tasarrufta bulunur. Söz konusu kamu yararına yapılan parkın sadece adı geçen siteye ve kullanımına sunulması, yada göz yumulması neyin nesidir?
....
Vatandaşın kullanımına sunulan devlet malını çevireceğiniz parayla keşke site duvarlarınızı yükseltseydiniz, güvenlik için harcasaydınız.
....
Şimdi soruyorum size Eğer bu ülkede yasal olmayan iş yapan herkes bir milletvekilini araya sokarsa, İsteyen oturduğu evin bacasını kırarsa, isteyen istediği parkın bu binada vekil oturuyor, Siyasiler oturuyor diye evinin önündeki belediyenin parkını ve yolunu gasp ederse Halkını temsil etmek için halkına vekalet eden, hak ve hukuku savunan, haksızlık ve hukuksuzluk etmiş olmaz mı?
Yani diyorum ki,
Adamına göre kanun,Adamına göre yönetmelik olmaz…
Devlet içerisinde devlet olamaz....
Yorumlar
Kalan Karakter: