Hüseyin Akay’dan Canlı Yayında Büyük Gaf!
Kayseri Pancar Ekiciler Kooperatifi Başkanı Sayın Hüseyin Akay, geçtiğimiz günlerde Kayseri LIFE TV canlı yayınına katılarak Gazeteci Mesut Koç’un programına konuk oldu ve bazı açıklamalarda bulundu. Açıklamalarda bulundu bulunmasına ama Sayın Akay öyle bir ithamda bulundu ki isim vermeden bazı kesimleri de büyük zan altında bıraktı.
Programda gazeteci Mesut Koç’un “Kayseri Şeker olarak bazen de eleştiriliyorsunuz” sözü üzerine Başkan Akay “Kayseri Şeker’den nemalanamayan insanlar bu tür ithamlarda bulunuyor” dedi.
Öncelikle Türk Dil Kurumuna göre “NEMALANMAK” ne demek ona bakalım.
Nemalanmak TDK’da iki farklı anlamı var; Nesnesiz; Faizin katılmasıyla para çoğalmak. Mecaz; Beslenmek.
Yani Türk dil kurumuna göre “NEMALANMAK” kelimesi BESLENMEK anlamına geliyormuş.
Ben Sayın Başkan Hüseyin Akay’ın bu söyleminden yola çıkarak Kayseri Şeker’den Nemalanamayanların yani ‘Beslenemeyenlerin’ Kayseri Şeker ve kendileri hakkında asılsız eleştirilerde bulunduklarını ama nemalananların yani ‘Beslenenlerin’ ise Kayseri Şeker’de bir yanlışlık olsa bile görmezden geldiklerini anlıyorum.
Sayın Başkan bu ifadelerinizle sadece Kayseri medyasının güzide gazetecilerini, çalışanlarını ve emekçilerini zan altında bırakmış olmuyorsunuz aynı zamanda şehrimizin siyasileri ve sizi eleştirmeyen herkesi zan altında bırakmış oluyorsunuz. Göz önünden olan bir kurumun varsa hataları eleştirilmesi kadar doğal bir durum yoktur ancak siz bunu ifade ederken nemalanmadığı için eleştiriyorlar derseniz ben de size, sizi eleştirmeyenler nemalanıyor mu diye sorarım. Ve bu kurumların varsa şahısların ismini açıklayabilecek misiniz diyerek eklerim.
Gastepress.com olarak bugüne kadar birçok firmanın, kurumun yada şahısların kendi istekleriyle yayınlanmasını istedikleri reklam ve ilanları yayınladık. Basın İlan Kurumu’na kayıtlı. Basın ilkelerine sadık yayıncılık anlayışımızla hiçbir kurumdan haksız bir kazanç elde etmedik. Çiğ yemedik ve karnımız ağrımıyor.
Sayın başkan bilmediğiniz ya da atladığınız bir detayı size hatırlatmak isterim gazeteciler basın etik kurallarına göre kendi mecralarında, kurumlarda görülen yanlışları, yapılan hatalı uygulamaları yazma haklarına sahiptirler. Ama yazarken karşı tarafa da cevap hakkı doğacağından gelen karşı cevabı da harfiyen yayınlamak zorundadırlar. Keşke siz de size sorduğum sorulara cevap verebilseydiniz de bu polemikler devam etmeseydi.
Peki, sayın başkan benim köşe yazılarımda size Kayseri Şeker Fabrikası ile ilgili sorduğum soruların cevaplarını vermediğiniz gibi LIFE TV’deki programda kurumunuzdaki yanlışlıkları yazanları da kale bile almadığınızı söylüyorsunuz, siz sizden nemalananları mı kale alıyorsunuz? Böyle mi anlayalım sayın başkan?
Her zaman yazılarımda tüm yazılanların kesinlikle belgeye dayalı olduğunu ve basın kurallarına göre bu belgeleri asla yayınlamayacağımı ama resmi kurumlardan bir talep gelirse yazdığım yazıların belgelerini adalete gözümü kırpmadan verebileceğimi belirttim. Bu sözümün de sonuna kadar arkasındayım. Bu yazıları birileri istedi veya sizin deyiminizle birileri beni “beslediği” için yazmıyorum. Bana bunu teklif edecek adamın anlını karışlarım, beni bilen çok iyi bilir sayın başkan.
Ayrıca yine aynı programda belden aşağı eleştirilerden bahsettiniz şu ana kadar hangi konuyu yazarsam yazayım belden aşağı hiç yazmadım bu benim gazetecilik anlayışıma sığmaz ve bu da benim kişiliğimle ilgili bir durum.
Yukarıda belirttiğim gibi tabiî ki bana gelen belgeler arasında belden aşağı bir çok konuda geldi. Belgeleri de olmasına rağmen hiçbir zaman üzerine düşmedim ve ilgilenmedim çünkü orası beni hiç ilgilendirmiyor. Sebebi ise Kayseri Şeker Fabrikası sizin veya yönetiminizin kişisel kurduğu bir kurum değil orası çiftçinin alın teri ile kurulan bir kurumdur. Orada yapılan tüm yanlış harcamaların yada yapılan yanlışlıkların zararını çiftçi ve Kayseri Şeker’de çalışan evine ekmek götüren işçiler çekiyor. Benim derdim ve beni ilgilendiren tarafı sadece burası.
Bu işi yapan bir gazeteci olarak bunları görüp görmezden gelemem. Size yazdığım köşe yazılarında onlarca soru sordum sizin deyiminizle beni ‘kale’ almadığınız için cevap vermediniz yada veremediniz.
Peki, sayın başkan şimdi soracağım sorulara cevap verebilecek misiniz?
SORU: Hatırlarsanız ulusal ve yerel medyada sizinle ilgili bazı yazışmalardan bahsedildi ve tüm kamuoyu ile bu konu paylaşıldı. Bizde o dönemde medyadan takip ettik. O konuların medyada yayınlanmasının hemen ardından bir çalışanınız olan E.K. birileri tarafından dövülerek komalık hale getirildi. Bu konuda medyada genişçe yer aldı. Bu konunun hemen ardından o dönem üst düzey çalışanlarınızdan birinin eşini E.K ile iletişime geçip bu konu ile ilgili şikâyetini geri alması için görevlendirdiniz mi?
SORU:O üst düzey çalışanınızın eşi ile E.K. herhangi bir pazarlık yaptı mı? Mesela şikâyetinigeri alırsa Şeker Fabrikasında, iştirakler bölümünde işe geri döneceği sözü verildi mi?
SORU:Görevlendirdiğinizüst düzey çalışanınızın eşi E.K’ya o dönem size ait olan birkaç tane gayrimenkulünsatılarak parasının kendisine verileceğini, ama öncelikle E.K’nıntüm şikâyetlerini geri çekmesi gerektiği, aynı zamandabaşkan Hüseyin Akay ile ilgili olduğu iddia edilen ve medyada genişçe yer alan o malum yazışmalara aitve bazı internet sitelerinde yayınladığı iddia edilen ekran görüntülerininde kaldırılması talebinde bulundu mu?
SORU:E.K’nıntüm bu şikâyetlerini geri çekerken bu işle alakası olmayan kişileri de suçlamasını şartlarınız arasına koydunuz mu?
SORU:Bu kadar olayın ardından E.K’nın işten çıkarıldığı ve Kayseri Şeker Fabrikasına ait olan şirket telefonu ve hattının üst düzey çalışanlarınızdan birine verildiği ve o üst düzey çalışanınızda şirket telefonunda bulunan sizinle ilgili belgeleri size karşı kullandı mı?
SORU: O dönemlerde 50 TL’ye bile muhtaç olan E.K.’nın bu olayların ardından çok gösterişli bir villa ve iki tane son model Mercedes marka araca sahip olduğunu sosyal medya hesabından paylaştığınıhepimiz gördük.Bunun sebebi sizin yukarıda bahsettiğimiz gayrimenkul satışlarından sonucunda mı E.K. bu zenginliğe ulaştı?
SORU:Sayın başkan o dönem bu olayların basında ve sosyal medyada gündeme gelmesinin hemen ardından yanınızda çalışan kimi görevlendirip yazışmalarda ismi geçen kişilerin çalıştığı okula gidip ve o kişileri fotoğraflamasını istediniz mi? Aynı zamanda o çalışanınızı da bu işe dahil edip zor durumda bırakmış olmuyormusunuz?
Ayrıca sizin isteğiniz üzerine dediklerinizi yapan kişiyi sonrasında pasif duruma getirip bulunduğu birimi dağıtmış olmanı o kişe haksızlık ettiniz mi?
Sözün özü Sayın Başkan, Kayseri Şeker memleketimizin en önemli değerlerinden biri ve bu değerin iyi olması başarılı olması hepimizin ortak dileği olmalı. Biz yapılan yanlışları, gereksiz harcamaları, haksız ve hukuksuz yere işten çıkarılan insanların hakkı adına bunları dile getiriyoruz. Tabi ki, Adalet terazisi bizim elimizde değil sadece soruyoruz; suçlamıyoruz, sizin gibi itham etmiyoruz, zan altında bırakmıyoruz. Sorulan sorularımıza cevap vermek yerine ‘nemalanamadıkları’ için eleştiriyorlar derseniz kamuoyu da der ki demek ki soru sormayanlar, eleştirmeyenler ‘nemalanıyor’ Kimsenin kimseyi bu şekilde suçlamaya hakkı yok.
Vesselam
Yorumlar
Kalan Karakter: