Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca görevinden uzaklaştırılan Kayseri Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Yönetim Kurulu Eski Başkanı Tahir Nursaçan ile 6 eski yöneticinin, "zimmet" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" suçlarından yargılanmalarına başlandı.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından geçici süre ile görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan ile yöneticiler Süleyman Sarptaş, Ali Yaprak, Adil Özhan, Seyhan Arifoğlu, Şeref Özdemir ve Özer Bostancı, haklarında açılan dava kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanık avukatları ve müşteki avukatları da hazır bulundu.
Davayı takip etmek için bende salondaydım. Dava sırasında salonda yaşananları sizlere aktaracağım.
Biliyorsunuz ki Eski Başkan ve Yönetiminin Ağır cezada yargılanmalarının asıl sebebi "zimmet" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" yani bir önceki seçime 1 ay kala 79 meskenin ruhsatlarının şaibeli bir şekilde verilmesi.
İlk önce eski Başkan Tahir Nursaçan kürsüye geldi. Öncelikle şunu söylemem gerekir ki TV programlarında, düzenlediği basın toplantılarında ve son olarak 18. Mali Genel Kurulda çok rahat tavır sergileyen, Genel Kurulda sanayicilerine “HADDİNİZİ BİLECEKSİNİZ ARKADAŞLAR” diyen ve rahat tavırlar sergileyen Başkan bugün çok tedirgindi.
Hakim beyin konuları anlatmasını istemesiyle eski Başkan Tahir Nursaçan "Suçlamaları kabul etmiyoruz” diyerek konuları tek tek anlatmaya başladı.
Nursaçan "5 Mayıs 2015 tarihinde yönetime seçildik. 2019 yılına geldiğimizde 3 arkadaşımızın işine son vermemiz üzerine şu anda burada olduğumuzu düşünüyorum. Biz bahsi geçen 79 yapının OSB görevlilerimiz tarafından gerekli denetimi yapması sonucu sadece onayladık. Bu onayladıklarımız suç ise biz değil buradaki onay verdiklerimiz evrakların sahibi olan 79 sanayicinin yargılanması gerekmektedir. Yapılan anlaşmalar sonrasında eşantiyon olarak verilen telefon promosyonu var. Biz aslında zimmet yapmamıştık müfettiş teftişinden, müfettişlerin talimatından sonra zimmet işlemi yaptık. Bizde bu telefonları çalışanlarımızdan ihtiyacı olanlara verdik. Bunların hepsinin evrakları mevcut. Basın yayına yapılan harcamalar ve Osmanlı odasına yapılan harcamaların hepsinin evrakları var" dedi.
Daha sonra kürsüye Ali Yaprak geldi. Ali Yaprak konusunda özellikle hakim bey mesken ruhsatlarında Ali Yaprak'ın başkalarının adına imza atması konusu üzerine çok gitti. Zaten bu dava konusu da "zimmet" ve "kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği" hal böyle olunca da Hakim bey özellikle bu konular üzerinde durdu.
Ali Yaprak ise, “Sistemin işleyişinde bunlara olur vermesi gereken kişiler şu anda şikayetçi olanların bir kısmı. Eski itfaiye müdürü ve ruhsat müdürü gibi. Ruhsat verilen yerlerde Yapı kullanma izin belgelerinden sonraki yapılan işlemler var" demesi üzerine Hakimin "Siz başkalarının yerine imza attınız mı?" sorusu üzerine "Evet birim Müdürlerinin işleri olduğu ve sahada oldukları zaman ben işler beklemesin sanayicimizin işleri devam etsin diye attığım imzalar var. Ruhsat verildikten sonra yapılan işlemler var ise bunlardan haberdar olmamız mümkün değil" demesi üzerine yukarıda da belirttiğim gibi Hakim bey başkalarının veya birim müdürlerinin yerine imza atmasının üzerine gitmesi dikkatlerden kaçmadı.
Osmanlı odası konusunda ise Hakim bey Osmanlı odası için kıymet takdirinin yapılıp yapılmadığını sordu, Ali Yaprak "Osmanlı odası için önceden kıymet takdiri yapılmadı" dedi.
Evet bu diyalogların ardında Hakim bey Ali Yaprak’ı yanına çağırarak belgeler gösterdi ve başkalarının yerine attığı imzaların kendisine ait olup olmadığını sordu, Ali Yaprak’ta kendisine ait olduğunu söyledi.
Yine dediğim gibi benim gördüğüm kadarıyla Hakim bey konu üzerinde çok fazla çalışmış ve ne sorduğunu çok iyi biliyordu.
İfadeler arasında en ilginçlerinden bir tanesi de aslında OSB Genel Sekreteri olarak bildiğimiz Adil Özhan’ın ifadesiydi. Adil Özhan sözlerine kendisinin Mali Müşavir olduğunu bu konularda da yetkisinin olmadığını söyleyerek "Osmanlı odası temsil için yapıldı, konu sonrasında müfettiş raporuna konu oldu. Telefonlarında müfettiş talimatından sonra zimmet yapıldı" şeklinde konuşması bana çok garip geldi.
İster istemez Adil Özhan beye şu soruları sormak geldi içimden.
- Adil bey siz sadece mali Müşavir diniz bizler neden sizi Genel Sekreter olarak biliyorduk?
- Madem bu konularda yetkiniz yoktu siz neden bu davanın içindesiniz?
- Mesela hiçbir belgeye imza atmadınız mı?
"Burada yargılanmaktan bile haya ediyorum" diyen Şeref Özdemir ise bu olaylarda bilerek hiçbir sanayicinin hakkını yemediklerini söyleyerek, "Her şeyden fedakarlık ederek buraya geldik. Burada yargılanmaktan bile haya ediyorum. Hizmetimizin karşılığı bu olmamalıydı. Sanayiciye nasıl katkımız olur diye 4 yıl görev yaptık. Osmanlı odası temsil açısından önemliydi. Alınan tüm malzemeler orada duruyor ve verilen fiyatının şu anda üç katı. Osmanlı odası yapıldığı dönemde itiraz eden kimse olmadı" şeklinde konuştu.
Duruşma tanıkların dinlenmesi ve eksik belgelerin toparlanması için ileri bir tarihe ertelendi...
Evet benim kendi gözlerimle gördüklerim ve kulaklarımla duyduklarım bunlar. Hakim beyin duruma vakıf olması gözlerden kaçmayan detaylardan bir tanesi.
Özellikle Basına yapılan harcamalar konusunda Hakim beyin karşılığı olanların haricinde birde karşılığının dosyada olmayan kısmına dikkat çekmesi önemliydi. Zaten Hakim Bey de bir sonraki dava da “Hepsinin karşılığı var” denildiği için karşılıklarının da dosyaya sunulmasını söyledi.
Zaten verilen ruhsat belgelerine Ali Bey başkalarının adına imza atmasını kendi yönetmeliklerinde olduğu için attığını ifade etmesi ama Hakim beyin ise bu konunun üzerine fazlasıyla gitmesi ise önemli bir detaydı.
Artık yargı başladığı ve sadece gördüklerimizi duyduklarımızı yargı sonuçlanana kadar fazla yorum yapmadan yazmaktan başka elimizden bir şey gelmez.
Artık yargıyı bekleyip göreceğiz.
Ve ben yine aynı sözlerle yazımı bitiriyorum “O yüzden ne diyorduk sayın devlet büyüklerimiz. Bu kadar aşikar kirliliklere bu ülkenin yargısı ve gerekli kurumları er geç el koyacaktır ancak ‘GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR’ sözünü hatırlatmak isterim"
Kalın sağlıcakla…
Yorumlar
Kalan Karakter: