Aylardır Kayseri Şeker’in nasıl batağa doğru gittiğini koskoca Kayseri’de bir tek Kayseri Şeker’in eski yöneticilerinden Metin Demircan ve ben belgeleriyle neler yaşandığını yazarız.

Ne hikmetse bu şehrin önde gidenleri duyar ama ses vermez…

Görür ama görmezden gelir…

Bu şehrin önde gidenleri Bakanları, Milletvekilleri, Belediye Başkanları ve şehrin Valisi ne hikmetse bu iki kişiye “ gelin anlatın bakalım madem yazdınız çizdiniz neye dayanarak yazıp çiziyorsunuz?” diyemediler.

Biz orada yaşananları gayet açık ve net yazdık…

Oradan haksız ve hukuksuz işten çıkartılanların hesabını yazılarımızla bir tek biz sorduk.

“Çıkıp ta bu yazılanlara neden cevap vermiyorsun sayın Hüseyin Akay” diyen bile olmadı.

Bir oda da bu şehrin Belediye Başkanına ve Bakanlarına dediklerini açık açık yazdım, ama ne sayın bakanlarımızdan ne sayın Büyükşehir belediye Başkanımız hiçbir şey yapmadılar.

Gelelim sonuca…

Kayseri Şeker elden gidiyor ve tamamen batak içinde.

Şimdi siz diyeceksiniz ki “Arkadaş sen Kayseri Şeker batıyor diyorsun, ama Kayseri Şeker halka arz oldu”

Peki sorun o zaman sayın başkana

• Halka arz olma aşamasında “İZAHNAME” de Kayseri Şekerin borcunu ne kadar gösterdiniz?
• Sayın Başkan şu an itibariyle Kayseri Şeker’in net borcunu açıklayabilir misiniz?
• Halka arz olma sebebiniz batıyor olmanız mı?

Halka arz olunurken verilen “İZAHNAME” de fonun yeri olarak

- %10-15 Arge faaliyetleri.

- %55-60 İşletme sermayesi.

-%15-20 Güneş enerjisi santrali yatırımı.

- %20-25 Entegrasyon ve modernizasyon yatırımları.

Kazancı bu şekilde değerlendireceğinizi belirtmişsiniz, işte ben bunların takipçisi olacağım sayın başkan.

Bakın şimdi size gelinen noktada bir tablo sunacağım, hani sayın başkan geçtiğimiz günlerde halka arz edildikten sonra ki tabloyu açıkladınız ya, ben asıl tabloyu açıklayayım size.

Ha sayın başkan benim size sunacağım tablo gerçek olan ama sizin açıkladığınız nedir onu siz cevaplayın.

Gerçi siz bizim söylediklerimizi kaale almıyormuşsunuz öyle diyormuşsunuz, ama ne yazık ki gerçeklerden kaçamazsınız sayın başkan.

Borsayı takip eden, bu işi biraz bilen insan benim yazdıklarımı gayet net anlayacaktır.

Henüz 5 Mayıs'ta halka arz olan CW enerji firmasına arz olan lotuna karşılık 4.97 kat, yani 5 kat fazla talep geldi.

Bu firmanın arz büyüklüğü 3.2 milyar TL olmasına karşın 5 kat talep geldi.

Kayseri şeker firmasının halka arz büyüklüğü 1.7 Milyar TL olurken gelen talep 1.9 Milyar oldu.

Kayseri Şeker'den önce arz olan hatta Kayseri Şeker'le birlikte talep toplayan Bien seramik adlı firma eşit lot dağıtırken (36-37 lot), Kayseri şeker lot sayısı farketmeksizin istenen hemen hemen bütün talepleri karşıladı, yani 50 lot isteyen 50, 500 lot isteyen 500 lot aldı.

Daha önceki halka arzlar da yurtiçi kurumsal yatırımcı kendine ayrılan bütün lot miktarını hatta kat ve kat fazlasını talep ederken hatta yine Kayseri şeker ile birlikte halka arz olan Bien Seramik firmasının da Yurtiçi kurumsal yatırımcının ayrılan %25'lik pay tam satılırken, Kayseri Şeker'in yurtiçi kurumsal yatırımcıya ayırdığı %25'lik paya %7.5 talep geldi.

Diğer bir başlık Kayseri Şeker'in 4.000'e yakın çalışanı, 15.000'in üzerinde sözleşmeli çiftçisi bulunmasına rağmen talepte bulunan çalışan ve çiftçi sayısı 747'de kaldı. Hatta çalışan ve çiftçiye ayrılan %5'lik paya %2.5 talep geldi.

Yurtdışı kurumsal yatırımcıya ayrılan %5'lik paya %0.75 talep geldi, yurtdışından gelen bu talebinde sadece 2 kişi tarafından alınması da ayrıca hayret uyandırdı.

18 Mayıs Perşembe günü borsada işleme başlayacak Kayseri Şeker hisselerinin olası bir arz fiyatının altına düşmesi durumunda, arz büyüklüğünün %20'sini (350 milyon TL) fiyat istikrarını koruma konusunda kullanacak.

Sayın başkan bu şekilde giderse ne olacak çıkın bunu da açıklayın..

Sayın başkan ben diğer konuları takip ettiğim gibi bu konunun da takipçisiyim.

Kayseri Şeker’i asıl şimdi daha zor günler bekliyor ama bu sefer çiftçiye ve çalışanlarınıza şimdiye kadar verdiğiniz zararın tam iki katını vereceksiniz, tabiî ki bu kadim şehre de…

Benden söylemesi Kayseri’nin sayın büyükleri, ister bu yazdıklarımızı kaale alırsınız, ister almazsınız.

Biz en kötü çıkar “BİZ DEMİŞTİK” deriz.

O yüzden ne diyorduk sayın devlet büyüklerimiz. Bu kadar aşikâr kirliliklere bu ülkenin yargısı ve gerekli kurumları er geç el koyacaktır ancak "GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR" sözünü hatırlatmak isterim.

Kalın sağlıcakla...