Kayseri Şeker Fabrikası, uzun yıllardır hem tarım hem de sanayi sektörü için önemli bir nokta. Ancak ne yazık ki, bu büyük kurum son yıllarda pek çok yönetim hatası ve mali yanlışlıkla anılmaya başladı. Bu yanlışları dile getirenlerden biri de ben, diğeri ise eski yönetici Metin Demircan’dır. Kayseri Şeker’deki hataları ve yapılan yanlışları uzun süredir yazıyor ve her fırsatta gündeme getiriyorum. Çıktığım televizyon programlarında, kaleme aldığım yazılarda bu yanlışları defalarca dile getirdim ve dile getirmeye devam ediyorum. Çünkü bu yanlışlıkların sadece o dönemin değil, geleceğin de önemli bir sorunu olacağını düşünüyorum.
Kayseri Şeker’deki yönetimsel hataların başında, finansal yanlışlar, israf ve plansızlık gibi ciddi sorunlar yer alıyor. Bu yanlışların çoğu zaman örtbas edilmesi ve üzerlerinin kapatılması, kurumun halkla olan güven bağını zayıflattı. Bu konularda daha önce defalarca sesimizi duyurmaya çalıştık, ancak dikkat çeken en önemli şey, bu sorunları dile getirenlerin genellikle yalnız bırakılması oldu. Peki, ne oldu da her şeyin üzeri örtülmeye çalışıldı? Kimse bu yanlışların sorumluluğunu almadı.
Bu noktada, Kayseri Şeker'in yönetimindeki önemli isimlerden biri olan Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkan Vekili Sayın Oktay Barış’ın durumu oldukça dikkat çekici. Sayın Oktay Barış geçtiğimiz aylarda istifasını açıkladı, bunu da ilk kamuoyuna ben paylaşmıştım. Oktay Barış yıllarca oradaki yanlışları dile getirmemiş ama şimdi aday olunca Kayseri Şeker’in yanlışlarını anlatmaya çalışıyor. Çok merak ediyorum, şimdiye kadar neden konuşmadınız?
Ancak, son dönemde Sayın Barış’ın "Başkan Adayıyım" diyerek yeniden gündemde yer alması, kafalarda bir dizi soru işareti oluşturdu. Şu an yaptığı açıklamalarda Kayseri Şeker’in başındaki isimlere hesap soracağını belirtiyor ve burada yapılan yanlış harcamaları dile getiriyor. Bu durum, Sayın Barış’ın geçmişteki sorumluluklarını gözden geçirmemiş olması anlamına mı geliyor? Hangi mantıkla, yıllarca içinde bulunduğu bir yönetimin yanlışlıkları üzerine konuşabilir? Sadece Kayseri Şeker’deki hataları dile getiren birinin, bu yanlışlıkların içinde yer almış birisi olarak eleştiri yapması ne kadar doğru?
Sayın Oktay Barış’a şunu sormak gerekir: Sayın Barış, yıllarca içinde bulunduğun yönetimle ilgili olarak neden tek bir adım atmadın? O dönemde Kayseri Şeker’in yanlış yönetildiğine dair çok sayıda uyarı yapıldı. Hatta, Metin Demircan, o dönemin sonunda bu yanlışlıkları dile getirerek istifa etti. Kendisi Kayseri Şeker’in geleceği için uyarılar yaparken, siz neredeydiniz o zaman? Sayın Barış, Kayseri Şeker’de yapılan yanlışlıkların, israfın, hatalı yatırımların ve yönetimsel eksikliklerin sorumluluğunu taşımadığınızı iddia edebilir misiniz? Şimdi kalkıp, yıllar sonra bu yanlışlıkların hesabını sormaya nasıl kalkıyorsunuz? O dönemde ne oldu da hiç sesinizi çıkarmadınız?
Metin Demircan’ın istifa etmesi, büyük bir dönüm noktasıydı. Kendisi, yıllarca süren yanlış yönetimlerin ve hatalı kararların altına imza atmayı reddetti ve bu sebeple görevinden ayrıldı. Bugün Sayın Barış, aynı hataların sorumluluğunu başkalarına yüklerken, kendi geçmişinde aynı yanlışların paydaşlarından biri olduğu gerçeğini nasıl göz ardı edebilir? Peki, o dönemde yapılan harcamaların ve yanlış yatırımların hepsinde Sayın Barış’ın imzası yok muydu? O dönemde yapılan hatalı alımlar, borçlar, gereksiz masraflar… Bunların hepsi bir şekilde Sayın Barış’ın görevde olduğu dönemde şekillendi. Şimdi geçmişi sorgulamak ve başkalarını suçlamak yerine, bu yanlışların sorumluluğunu neden almıyorsunuz? Sırf yakınları muhalif diye işlerinden edilirken senin sesin neden hiç çıkmadı? O kadar yazdık çizdik tek kelime açıklamanı duymadık. Şimdi sorguladığımız tatillere sizde gidiyorsunuz. Kotası kesilenler için o zaman neden tek kelime etmedin? Şimdi fetö diyorsun sen yönetimde iken fetö ile bağlantısı yokmuydu?
Bugün Kayseri Şeker’de yapılan yanlışların sorumluluğunu dile getirirken, geçmişteki bu yanlışların da hesabını vermek gerekmiyor mu? Kayseri Şeker, sadece bugünün değil, geçmişin de bir sorunudur. Geçmişteyapılan yanlışların bedelini, yalnızca o dönemin yöneticileri değil, bugün de bu kurumun geleceği için sorumluluk taşıyanlar ödemelidir. Bu sorumluluk, geçmişin hatalarını kabul etmekle başlar. Eğer bugün yapılan yanlışların hesabını soruyorsanız, o yanlışların içindeki payınızı da kabul etmeniz gerekir. Çünkü bugün öne çıkan yanlışların büyük bir kısmı, geçmişteki yöneticilerin ortak kararı ve ihmalleriyle şekillendi.
Ve şunu da sormak gerekir: Bu hesapları vermeden, hâlâ Başkanlık koltuğuna oturmayı düşünmek ne kadar doğru? Kayseri Şeker’in geleceğini sorgularken, geçmişteki sorumluluklarınızı unutarak, bu kadar büyük bir iddiayla aday olmak gerçekten doğru bir yaklaşım mı?
Kayseri Şeker, yıllardır süregelen bir kurum. Ancak bu kurumun geleceği, sadece yönetim hatalarını düzeltmekle değil, aynı zamanda geçmişin doğru bir şekilde sorgulanmasıyla daha sağlam temellere oturabilir. Bu nedenle, hem bugünün hem de geçmişin sorumluları, Kayseri Şeker’in geleceği için hesap vermeli ve doğruyu söylemekten kaçmamalıdır. Eğer yanlışlıkları düzeltmek istiyorsak, öncelikle geçmişin sorumluluğunu almak, hatalardan ders çıkarmak ve geleceğe doğru adımlar atmak gereklidir. Ancak o zaman, Kayseri Şeker gerçekten doğru bir yönetim anlayışına sahip olabilir.
Kalın Sağlıcakla...
Yorumlar
Kalan Karakter: