“Kazın ayağı öyle değil” deyiminin TDK anlamları
1. Yetki sahibi olup sorumluluk sahibi olmamak.
2. İşlerin bilindiği ve düşünüldüğü gibi olmaması.
3. Düşüncesinde yanılgı içerisinde olmak.
Bu hatırlatmadan sonra biz gelelim konumuza.
Daha önce şeker fabrikası ile ilgili bir çok yazı yazdım, bir çok kişinin malumu. Bir yazımda da 2017 yılına kadar fabrikanın değerlerinin büyük bölümünün satıldığı ve bu tarihten sonra fabrikanın borcunun her yıl ortalama 3 kat büyüdüğünü sizlerle paylaşmıştım.
2017 tarihinden borçlar katlanmaya başlayınca bir şey daha oldu. Sayın Hüseyin AKAY televizyonlardan, gazetelerden, sosyal medya mecralarından boy boy haber yaptırıp şekere zam istedi. Şekere zam gelmezse sektörün, çiftçinin batacağından, fabrikaların zarar ettiğinden bahsetti. Bu söylemini geçen yıl ki %500'e varan şeker zamlarına devam ettirdi. Peki işin iç yüzü öyle miydi?
Aşağıda Kayseri Şeker'in kendi yayınladığı faaliyet raporu var. 2018-2019 yılı ve 2019-2020 yılı dönem bilançosu rakamları yazıyor. Beraber inceleyelim.
Örneğin; 2019-2020 yılı bilançosunda Kayseri Şeker 337 milyon TL brüt kâr elde ediyor. O tarihlerde ortalama dolar kuru 5.5 TL. Yani Kayseri Şeker 61.5 milyon dolar brüt kâr elde ediyor. Peki bugün ki değeri nedir?
1.650.000.000 TL (1 milyar 650 milyon lira)
Aynı bilanço döneminde finansman gideri yani faize ödenen para ne kadar?
345 milyon TL. Dolar olarak hesabı yaparsak
1.695.000.000 TL (1 milyar 695 milyon lira)
Yani kârdan fazla faize para ödenmiş.
Geçtiğimiz günlerde Kayseri Şeker Fabrikası Eski Yönetim kurulu ve denetim komite üyesi Metin Demircan'ın "Büyük Vurgun" adlı yazısını okuyanlar bilir. Yazıda yüklü miktarda malın satılmayıp, %40-%50 faizlerle kredi çekip, depolama, işçilik, nakliye gibi bir çok maliyete katlanıp, sonrada yıllardır aynı şirkete uygun fiyattan ürünün verildiğini yazmıştı. İşte konu tamda bu. Birileri kredi çekip faize katlanıyor ama birileri de yüksek kârlar ediyor.
Aslında fabrikalar zarar etmiyor, aslında şeker fiyatlarını devlet gayet iyi ayarlıyor ama siz yaptığınız yanlışların suçunu devlete atıyorsunuz.
Yani neymiş? Fabrikalar kar ediyormuş sayın Hüseyin AKAY bey, yani "kazın ayağı öyle değilmiş”
Biz en kötü çıkar “BİZ DEMİŞTİK” deriz.
O yüzden ne diyorduk sayın devlet büyüklerimiz. Bu kadar aşikâr kirliliklere bu ülkenin yargısı ve gerekli kurumları er geç el koyacaktır ancak "GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR" sözünü hatırlatmak isterim.
Kalın sağlıcakla...
Yorumlar
Kalan Karakter: