Kayseri’deki kurumlara etki ederek hasır altı edilen bir çok dosya var.. Kayseri'de halkın vicdanında kapanmamış çok dosya hasır altı edilmiştir. İnsanlar sustukça bu derin güç, gücünü artırmakla kalmamış halkı sindirmiştir.
Gelelim Kayseri OSB meselesine. OSB’de olup bitenleri, müfettiş raporunu sağır sultan bile duydu. Sanayici her şeyin farkında ama asırlardır bu şehrin sahibi gibi davrananlardan duyulan korku hepsini susturmuş gibi görünüyor.
Geçtiğimiz haftalarda OSB’ne Sahip Çık Platformu'nun basın toplasında konuşan Bekir Okay Kiracıoğlu’nun anlattıklarını pür dikkat dinledim ve anladım ki bizim bildiklerimizden daha fazlası var. Sonrasında ise KIRAL ÇIPLAK demek ve diyebilmekte çok önemliymiş bunu anladım.
Basın toplantısından bir müddet sonra Bekir beyin sosyal medya paylaşımı dikkatimi çekti sizlerle aynen paylaşıyorum.
"Son bir kaç gündür sanayicilerimizden çok fazla destek telefonları aldık ancak hepsi de Sayın Nursaçan’dan çekindiklerini yazılarıma beğeni bile yapmaktan geri durmak zorunda hissettiklerini söylüyorlar. Bazıları da GES gibi, ruhsat gibi işlemlerinin sekteye uğrayacaklarından korktuklarını belirtiyorlar. Sayın Başkan ve yönetim sanayiciyi bu gibi durumlarla sindirdiğinizi sanıyorsunuz ancak kendi güvenirliliğinizi yitiriyorsunuz.
Yönetim kurulu üyelerinize hangi koşullar da çalışma ruhsatlarını verdiyseniz tüm sanayicimize de aynı şartlarla vermelisiniz. İkinci bir mesken faciası oluşmaması adına sizlerden istirham ediyorum."
Yazımın başında "Kayseri’deki kurumlara etki ederek hasır altı edilen birçok dosya var.. Kayseri de halkın vicdanında kapanmamış çok dosya hasır altı edilmiştir." dedim.
İşte bu konu artık hasır altı edilmemeli, ettirilmemeli çünkü bu sanayici kendi paralarının yanlış yerlere kullanıldığını haykırıyor. Kim ki buna izin verirse bu vebalden kurtulamaz. Kim ki bunu yapanlara omuz verirse aynı veballe sorumludur.
Ayrıca şunu da özellikle belirtmek isterim. Geçtiğimiz haftalarda biliyorsunuz ki OSB Eski Başkanı Ahmet Hasyüncü ile bir röportaj yaptım ve yayınlandıktan hemen sonra bu röportaj Gazetelerde ve Tv kanallarında konu oldu. O röportajdan bir gün önce Ahmet Hasyüncü bey tüm medyaya bir basın bildirisi yolladı. Tabi ki Gastepress.com olarak bize de geldi. Ben basın bildirisini okur okumaz kendisi ile irtibata geçip bu konu ile ilgili kendisiyle görüşüp röportaj yamak istediğimi ilettim kendisi de teklifimi geri çevirmedi. Peki bunu neden anlattım, OSB’ne Sahip Çık Platformunun Basın toplantısından 2 gün sonra OSB’nin sekreterliğini arayıp özel kalem müdürünü bağlamalarını istedim ama hiç bir şekilde özel kalem müdürüne ulaşamadım, daha sonra bir sefer daha arayıp yine kendimi tanıttıktan sonra özel kalem müdürünü bağlamalarını söyledim tabii ki yine kendisine ulaşamadım. Daha sonra ki gün tekrar aradım ama bu sefer özel kalem müdürünü istemedim direk çıkan bayana aynen şunları söyledim. "Hanımefendi özel kalem müdürünüz ve Tahir Beye lütfen iletiniz, Ben Yusuf AĞAŞE, uzun süredir OSB ile ilgili haber ve yazı yazan bir gazeteciyim, kendisi ile OSB ile ilgili yazılan, çizilen ve konuşulanlar ile ilgili röportaj yapmak için biliyorsunuz ki 3 gündür arıyorum ama ulaşamıyorum. Lütfen kendilerine iletiniz bu son arayışımdı sonra orda burada tarafsızlığımıza laf etmesinler." deyip kapattım telefonu.
Ayrıca aldığım duyumlardan bir tanesi ise OSB’ne sahip çık platformu adına Bekir Kiracıoğlu beyin açıklamalarından sonra kendisinin de cevap vereceğinin duyumunu almıştım. Peki nereden cevap verecek dediğimde kendisinin belirlediği bir tv kanalından olduğu söylendi.
Sayın Kayseri OSB Başkanı Tahir NURSAÇAN Bey bu saatten sonra o çıkacağınız kanalda söyleyecekleriniz inanın hiç kimsenin umurunda bile değil. Neden biliyor musunuz? Bekir Kiracıoğlu ve beraberindeki Sanayicilerimize vereceğiniz hiçbir cevap kalmadı, zaten benimle de bu yüzden röportaj yapamazsınız, çünkü yüreğiniz benim sorularıma dayanmaz, çünkü benim yapacağım röportaj satılık değil, maddi karşılığı yok bu yüzden yüreğiniz kalbiniz kaldırmaz.
Bu arada şunu da sormadan edemeyeceğim; size ait olan MİLKAY isimli işyerinizin kurşunlanma olayından sonra MİLKAY yöneticilerinden hiçbir açıklama gelmedi. Kamuoyu hala bigilendirilmedi.
Ve yine devlet büyüklerimize seslenerek bitirmek istiyorum bu yazımı da.
O yüzden ne diyorduk sayın devlet büyüklerimiz. Bu kadar aşikar kirliliklere bu ülkenin yargısı ve gerekli kurumları er geç el koyacaktır ancak "GEÇ GELEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR" sözünü hatırlatmak isterim.
Kalın Sağlıcakla...
Yorumlar
Kalan Karakter: