Merhum Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözü var "Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez" bakın ruhuna tükürdüğümüz bir cümle daha… Daha 100 yıl önce söylenmiş bir söz ve çok sevdiğimiz bir Komutan, Lider değil mi?
Ne zırvalıyor bu herifçioğlu dediğinizi duyar gibiyim… Asıl zırva şimdi başlıyor.
Atalarımız o kıtadan bu kıtaya at sırtında günlerce, aylarca koşuşturmuş ve bir medeniyet kurmuş, hiçbir devleti kendi içinde ne eskimiş nede yenilemişler. Bir devletin hükmü bittiği vakit bir yenisi büyüyerek kurulmuş ve âlemi nizam çerçevesinde mazluma kol kanat germişler. Hiç bir şey kendi kendine oturdukları yerden olmamış, çalışmış başarmışlar. Yeni şeyler söylemişler ancak, kendi özünden kopmuş gelmiş bunlar… Mesela camii mimarimiz binlerce yıl ötesinin zenginlikleri ile seslenir bize… İyi ki bugünkü aklımızla bu mimarinin mimarı biz değiliz. Yoksa 4 tarafı beton ve estetikten uzak ucuz, ruhsuz bir yapı inşa ederdik. Yani İstanbul’a ihanet ettiğimiz gibi dinimize de ihanet etmiş olurduk… Hani bir eski yapı görür ve onun bize bir şeyler söylediğini hissederiz ya… O gerçekten bize bir şeyler söylüyor aslında, ben falanca mimarın eseriyim ruhuma dokundurma, sen git 21 yy. insanlarının vaktini kiraya verdiği AVM’ler yap! yeter ki bana dokunma diyor. Şimdi bende size bir kelime ile yeni bir şeyler söylemek istiyorum… Yanlış anlaşılmasın bir yerlerden uydurmayacağım ve o çok sevdiğimiz Fransızlardan da olmayacak… ‘‘Eğleniyoruz’’ farkında mısınız? Yani dildeki anlamı gibi söylersek duruyoruz… Yani istikamet üzere değiliz yoldan çıkmış bize dayatılan hayatları yaşıyoruz. Ne geçmiş umurumuzda ne de gelecek! Aynı dilimizde ki yeni ve süslü cümleler gibi, yeni ve süslü kıyafetler ile hayatla bağlarını koparmış AVM’ler de gün eskitiyoruz. Birde sadece tanıtım filmlerinden ibaret Yeni Türkiye’yi inşa ediyoruz. İnsanın avazının çıktığı kadar bağırası geliyor ‘’Eğleniyor muyuz!!!!’’ diye…
El Hâsıl ne zaman özümüze döneceğimizi bilmediğimiz ve birkaç kıçı kırık kuramcının sosyal bilgisi öğretilerini ülkemizin aydınlık geleceği olarak görmek, geçmişimizden bihaber olduğumuzun göstergesidir. Tarihte tokatladığımız gâvur bu şekilde intikamını alırda hiç haberimiz olmaz ve biz bilmem kaç araştırma üniversite olan, tanıtım filmlerinin Yeni Türkiye’si ile övünürüz. Peki, yeni olan nedir? Bilim üretmesi gereken Erciyes Üniversitesi’nin 1,5 Milyon TL’ye yaptırdığı makam odası mı?… Sahi temsilde tasarruf olmaz değil mi?... Sözün başında bir şeyler güncelliğini korur demiştim ve eklemiştim tarih tekerrürden ibaret diye, evet maalesef yeni bir dönem başlamıştır. Ancak doğru bir yol değil… Bazen çileli, sıkıntıların yaşandığı zamanlar bile doğru olabilirken, bazen de her şeyin yolunda gittiği zamanlar aslında sıkıntılı günlerin habercisidir. Mesela Milli Mücadele dönemi yoklukların yaşandığı ama onurlu mücadelelerin verildiği zamanlar gibi… Kim bilir imtihanımız yoklukla değil, varlıkladır. Çünkü susmak için bir sebep lazım… Ne diyordu Merhum Erbakan Sistemden beslenenler sistemi değiştiremez… Yanlış anlaşılmasın eski Türkiye’yi özlemiyorum Ancak yeniden de ümidim yok…
Kalın Sağlıcakla
Yorumlar
Kalan Karakter: