( Emanet ve ehliyet)

Aslında yerelde yaşanan sıkıntıları açıklayan iki kelime.

Emanet emin kadrolara verilir. Bu kadrolar aynı zamanda kendi alanlarında yeterli donanıma sahip insanlardır. Bir ülke yerelden genele "Emanet ve Ehliyet" konusunda hassas davranmaz ise sonu sukutu hayaldir.

Bu yazımda öncelikle Merkez ilçe Belediyelerinin bir analizini yapmak istiyorum.

Kayseri özelinde belediyelerde sayın cumhurbaşkanımızın tabiri ile Metal Yorgunluğu mevcuttur. Ben buna birde Mental Yorgunluk eklemek istiyorum.  Belediyelerimiz de olup bitenlerin bir kısmı yıllarca yazıldı çizildi. Jaguarlı daire başkanları, yolsuzluk olayları unutuldu gitti. İşin garip tarafı yargıya intikal eden davalarda bir şekilde hal yoluna koyulmuş ki yargılanıp ceza alan birini görmedim. Bu konuda fazla detaya girmek istemiyorum zira yargılananların yada soruşturma geçirenlerle ilgili karar adli makamların yetkisinde. Birde hiç yargılanmayan ve soruşturma geçirmeyenler var tabi. Onlarsa kimlerin, hangi güçlerin koruması altında onu da bilmiyoruz. Sayın başkanlar " kim bunlar isim ver" filan diyebilir, personelinizin mal varlıkları ile ilgili bağımsız bir denetim yaptırırsanız tespit edersiniz. Kimlerin birkaç yılda köşe olduğunu, kimlerin onlarca daireye sahip olduğunu hepsini görürsünüz. Şirketlerinizden belediyede hangi bürokratlara cep telefonu vb.hediyelerin nasıl alındığını mutlaka tespit edersiniz. En azında bu şirketlerin yönetimlerine atadığınız bürokratların ne kadar Huzur hakkı aldığını, altlarında özel hizmet aracı olarak kullandıkları araçları biliyor olmanız lazım.Tespit edemezseniz kendi personelinize sorun bence. İsim kimlik bilgisi olmaksızın "Kurumumuzda bilginiz dahilinde yapılan haksızlıklar, haksız kazançlar ve baskılar var mıdır? Daha iyi hizmet için çözüm önerileriniz nelerdir?” Diye bir anket yapın. Bu anketi de belediye bürokratlarıyla değil, mesela vali beyle değerlendirin. Olmaz değil mi.

Refah partisi belediyeciliği ile başlayan  AKP nin yükselişi onu iktidara götürmüştü. Bugün ise yükseldiği yer yani Belediyelerden ciddi bir darbe alabilir. Ankara, İstanbul, Antalya gibi illeri tekrar alabilir ancak " Pazara pirinç almaya giderken evdeki bulgurdan olma" tehlikesini görmeleri gerekir. Kayseri'de siyaset Derin Abilerin kontrolünde oldukça yıprandığı kanaatindeyim. Siyaset, ticaret hep birilerinin tekelinde yıllardır. Aynı siyaset adamları, aynı aileler, aynı söylemler... Sadece iktidar partisinin siyasetçilerimi, hayır tabi, muhalif siyasetçilerde pek farklı değil. Bu durum ülke demokrasisi ve geleceği için hiçte hoş bir durum değil. vatandaş siyaset ve siyasetçiden fersah fersah soğumuş durumda.

Sayın muhalefet partisi siyasetçileri ballı parseller davası ne oldu? Jaguarlı daire başkanı ile ilgili dava ne durumda? Belediye şirketleri ne iş yapar?... Sorsanıza araştırsanıza! Ha pardon sizin daha önemli sorunlarınız var tabi. Nasıl vekil olurum, nasıl meclis üyesi yada belediye başkanı olurum, bu arada genel başkandan yana mı olayım yada parti içindeki muhalefete mi yakın durayım. Sizin sorunlarınız daha büyük pardon.

Peki ya Kayseri halkının sorunları? Aman sende canım " He de salla gitsin" mi.

Belediyelerimiz maalesef artık hizmet üretemiyor, kendini aşamıyor. Hem anlayış hem de gelecek perspektifi açısından bir şey ortaya koyamıyor. Ben bunu yazınca hep bir ağızdan, Toplu taşımayı şu duruma getirdik, millet bahçesi, temizlik, altyapı... dediklerini duyar gibiyim. Bunlar zaten yapmak zorunda olduğunuz görevler derim bende. Bunların üzerine ne koydunuz? Kimin oğlu işe girecek, kim bize yakın, kimin ağzı sıkı bunlara bakacağınıza Liyakate bakmazsanız kısır döngülerde paranoya yaşarsınız. Gazetede bir haber çıkar "Bu bilgi kimden sızdı" der oturursunuz. Kendinize içinizden düşmanlar edinirsiniz, hasım olursunuz, yalan dolan entrikayla uğraşır durursunuz.

Kayseri yerel yöneticilerinin acilen Liyakat esaslı, öngörüleri olan, hizmet üretebilen kadrolar oluşturması yaklaşan yerel seçimlerde hayal kırıklığı yaşamamaları açısından önemli. Unutmayın İstanbul belediye seçimleri öncesinde de durum Kayserinin şu anki durumu gibiydi. Mecliste iktidara oy verirken başkanlıkta muhalefete oy verildi. Yani vatandaş ders verdi. Kayseri'de de gidişat aynı yönde sanırım.