Yıllardır tartışılır camii mi? kilise mi? yoksa müze mi? İnsanlar bunu tartışırken ruh altlarında ki kin ve nefreti ya da sevgi saygınlığı ile bütünleştirir.1453 yılında cami olarak çevrilen bu devasa ve tarihsel yapı , Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bir patrik katedrali olup 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından Kılıç hakkı babın da camiye dönüştürülmüştür. Ve de 1935 yılından beri müze ye çevrilmiş olup bu tarihten sonra da müze olarak hizmet vermektedir. Ayasofya, mimari bakımdan bazilika planı ile merkezî planı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır.İnşaatın da 10.000 kişi ye yakın çalıştığı ifade edilir ki o dönemin nufusu gözönünde bulundurduğumuz da inanılmaz bir rakam olduğu ortaya çıkmaktadır.
Ama artık bu bina bu devasa bina Peygamber efendimizin hadis-i şerife binaen islam tarihinin şanı ve şerefi olmuştur.Müzeye çevrildiği tarihten beri otoritenin izin verdiği ölçüde tartışılmaktadır.
Neden müze?
Bu ülkede hepimizin bu konuda mantıklı bir cevap beklediği soru? Tarihin en entelektüel lideri olan Fatih Sultan Mehmet’in Camiye çevirdiği bu yapıyı dönemin kurucuları neden Müze olarak kullanılmasını sağladı? Elbette ki bu soruya verilecek o kadar gerçekci bir cevap bulamayız.Hatta bu yapının müze olarak kalması hususunda ısrarcı olan kesimin bile makul bir cevap verebileceklerini de bu bağlam da sanmıyorum.Ancak çok farklı komplo teorileri üretilebilir.Bundan dolayı bu konu hakkında net bir cevap ancak komplo teorileri çevresinde olur.
Yazımızın başında yazdığımız gibi Bu devasa ve tarihsel yapının Müze olarak kalmasını isteyen yada camiye çevrilmesini istemeyen kesime baktığınız da hiçbir gerçekci neden üretememekte , mevcut iktidara olan nefreti yada tarihsel kini veyahut bir yere olan bağlılığınından dolayı yada sahip oldukları koltuk makam mevkileri sağlayan farklı eksenlere olan diyetini ödemeye çalışmak için saçma sapan yorumlar üretmektedir. Özellikle olayı son zamanların moda cehalet söylemi olan Emevi İslamı (bir sonra ki konu başlığında da bunu yazacağız ) şekliyle ifade etmeye çalışanları ancak ‘IQ seviyesi vucut sıcaklığının altında’ söylemiyle ifade edilebilir.Ama ne yazık ki bu söyleme sahip çıkacak kesim de bu ülkede mevcut. Bu yapının aynen kalmasını isteyen kesim Bulgaristan başkenti Sofya nın meydanın daki onlarca Osmanlı yapısı kiliseye çevrilen camiden,yada vaktinde tarihin en önemli yapısı Kurtuba Camisinin kiliseye çevrildiğinden bihaber olsa gerek.
Ayasofya tarihsel anlamı açısından önemli bir figür.Necip Fazıl KISAKÜREK’in de yüksek anlam yüklediği bu bina gerçekten de Türk-İslam tarihinin yadsınamaz bir şekilde en önemli figürüdür.Bu binanın aslına olarak uygun kullanılması yani camii ye çevrilmesi bu milletin üzerinde ki makus talihi yok edeceğine inancımız güçlüdür.Kısa zaman da muktedir olanların bu binayı tarihsel agerçekliğine dönüştürmesi yani camii ye çevrilmesi elzemdir.85 yıllık özlemimizin son bulmasını bu noktada dua ederiz.Elbette ki bu konuda son sözü söyleyecek olanların tarihsel sorumluluklarını hatırlatmak isteriz.
Emevi İslamı…
Bu söylem içi boş sosyal ve tarihsel izdüşümü olmayan kin nefret ve de ideolojik sapıklıkla birlikte kendi kirli ajandalarını temize çıkartmanın bir yolu olarak görülen metoddur.Eğer ki ilham kaynağı kuran ve sünnet olan ilahi bir ideolojiyle mücadele edemezseniz bunun içini boşaltmanın yolunu ararsınız.bunun için kullanacağınız malzemler yada enstrumanlar bu ideolojiye inananların yolunu başka bir yöne çekmek yada altını oymakla olur.bu bir israiliyatdır.
İnsanların düşmanlarıyla cephe savaşı yapamamasından dolayı bu cephe savaşının yerini fikir savaşı almıştır.Faşizmi dizginlemek için Komunizmi, her ikisini de dizgenlemek için kapitalizmi icat etmekdiğer üçünü de dizginlemek için Demokrasiyi icat etmek bunların sebeb sonuç ilişkisidir.İlk üç ideolojinin de fikir babaları siyonizm kökenlidir.Bu ideolojiler insanların hak ve hürriyetini sağlayamayıp tamamen çıkar ilişkisine odaklıdır.Bu örneklerde yola çıktığımızda ortaya çıkan netice şudur Allahın dinini tamamladığını kuran ayetleri ile delillendirmişken ,bu yaşanılan yada yaşanmış olan dini hayatın altını boşaltmanın yolu ancak bilinen bütün değerleri tartışmaya açmakla mümkündür.İstanbulun fethi hadisi şeriflerde övülmüşken bununla mücadele etmenin yolu hadisin zayıflığını dile getirmek olur.Osmanlının dini hizmetlerini dini fetihlerini eleştiremiyorsanız bunun yolu Osmanlının temelinin dini hayatının temelinin Emevi islamı olduğunu iddia etmek suretiyle altını oymak olur.
Bugun bu noktada eleştiri yapanların kimliklerine baktığınız zaman yukarıda yazdıklarımızı görebilirsiniz.Esasında Emevi islamı olarak yok etmeye çalıştıkları şey bu milletin dünya tarihine adını altın harflerle yazdırdığı ismidir.bunların ki dolayısıyla ideolojik körlüktür.Tarih bu kafaları hatırlamayacak olup tarihsel çöp sepetinde kayıp olacaktır.
Durum komedisi
Sosyal medya ilginç bir platform ilerleyen süreçte bu platformun daha ne kadar ilginçleşebileceğini de göreceğiz.Bu ülkede ne kadar ne kadar tiyatrocu ne kadar bilim adamı ne kadar fenomen varmış.:)Korkuların cesaretlerin harman olduğu bu platform artık her yaş grubunun rahatlıkla kullandığı bir ortam oldu.Gelinin kaynanaya, işcinin işverene, evladın babaya, öğrencinin öğretmene, maşukun aşıka cevap verdiği mesaj gönderdiği tehdit ettiği ilginç bir platform.Dolayısıyla trajıkomik bir platform.ilerleyen süreçte daha ne kadar trajikomik haline geleceğini hep beraberce izleyeceğiz.
Güzel noktalara farklı bakış açılarıyla değinilmiş. Anlayan için herşey var