Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk, cahillikle mücadeleye her devirde dikkat çekerek gelişim için milli eğitime vurgu yapmış önem vermiştir.
Ülkenin ve toplumun ancak milli eğitimle gelişebileceğini sağlayan Cumhuriyet, Atatürk önderliğinde büyük bir reform hareketine girişmiştir. Cehaletle savaşı da en az emperyalizmle savaş kadar önemli ve öncelikli gören yüce önderimiz bugün başöğretmenimiz olmuştur. Yeni
Türk Harflerinin Kabulü ve Uygulaması Hakkında Kanun” çıkartılması sonrası başlayan seferberlik bizatihi Atatürk önderliğinde yürütülerek harf devrimini bir öğretmen gibi tane tane yurttaşlarına anlatan, şehir şehir gezerek Türk harflerini milletine öğreten ve halkın öğrenebilmesi için adeta seferberlik başlatan Atatürk, kurtuluş mücadelesinin başkumandanı, bu noktadan itibaren kuramcı ve eğitimci, bir başöğretmen olarak da milletine hizmet eden ulu önderimiz olmuştur.
Yeni açılan millet okulları ile genç, çocuk, yaşlı, kadın, erkek tüm yurttaşlara okuma yazma öğretilerek bir meydan savaşı kazanmadan başkumandan olunmuyorsa, basit birkaç tane sorunun cevaplanması ile de başöğretmen olunmaz örneğini canlı olarak Mustafa Kemal Atatürk dünyaya göstermiştir.
Başöğretmenimiz Atatürk, "Memleket evlâdı, her öğrenim aşamasında ekonomik hayatta verimli, etkili ve başarılı olacak surette donatılmalıdır."; "Cumhuriyet sizden "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür" nesiller ister."; "Dünyanın her tarafında öğretmenler insan topluluğunun en özverili ve saygıdeğer unsurlarıdır."; "Yeni kuşak, en büyük cumhuriyetçilik dersini bu günkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır."gibi altı çizilecek kıymetli sözleri ile öğretmenlik mesleğinin ne kadar ulvi bir görev olduğunu belirtmiştir.