Ben mevcut dünya düzenine ve kansere çözüm ararken hep yanlış yerden baktığımıza inanırım.
Neden mi?
İnsanoğlu yaratıldı yaratılalı dünyayı daha iyi yaşanılacak yer haline getirmek bir düzen kurmak ve barış içerisinde bir yaşam sürmek iddiasındadır.
Bunu yapmak için var gücüyle çalışmıştır. Ancak binlerce yıllık uğraş sonunda geldiğimiz noktada ne kadar başarılı olduğumuz çok tartışmalıdır.
Dünyaya barış getireceğiz diye diye milyara yakın insan öldürdük. En kanlı savaşlar barış adına verildi. Tarihboyunca bir türlü barış gelmedi.
Son on, on beş yılda Orta doğuya barışı getireceğiz diye ayaklanan emperyalistler milyonlarca insanı öldürdü. Yine yakın tarihte Afrika’ya ve Amerika’ya medeniyeti götürdüğünü iddia eden devletlerin katliamları unutulmuş değildir.
Kanser tedavisi de öyle değilmidir?
Kanseri yeneceğiz diye verdiğimiz ilaçlar kanser hücrelerini öldürürken züccaciyedükkanına girmiş fil gibi vücudun bir çok organını da darmadağın eder. Sağladığı fayda ile hastaya yapmış olduğu etkiler arasındaki fark birçok kanser türünde hala tartışmalıdır.
Peki dünya hiç huzur görmedi mi?
Elbette dünyada huzurun hüküm sürdüğü yıllar olmuştur. Çok kısa süren bu huzurlu zaman dilimi de ancak bilimin hüküm sürdüğü,adaletin ve ticaretin merkezi olankentlerde,ülkelerde olmuştur. Hatta bumemleketlerin isimleri halen dilimizdedir.
Bilimin merkezi olarak Semerkant, Buhara, Roma, İstanbul, Bağdat sayılabilirken,zenginlik ve ticaretin merkeziolarak ta İpek yolu örnek olarak verilebilir.Bu çok kısa huzur ortamını sağlayan kişilerhakiki alimler vehakiki tüccarlardır.
İlim adamları insanların hayatını kolaylaştırmak dertlerine deva bulmak için gece gündüz çalışırken iş insanlarıkazandıkları parayı tekrar yatırıma döndürerek daha fazla insana iş ve aş sağlamaya çalışırlar.
Ancak dünya var oldu olalı bu iki kesim insan en çok tehdit edilen ve tehlikeli görülen gruptur. Hatta tarih boyunca bozguncu ve yağmacı ülkeler bir medeniyeti yıkmak için bilim yuvalarını, kütüphaneleri,üniversiteleri, fabrikalarını hedefe alır.
Bunun aksine dünyadakendinden başkasına faydası olmayan, stokçu, istifçi, faizci, taklitçi ve kaostan beslenen insanlar hep rahat etmiştir. Dahası bu insanlar, tarih boyunca dünya politikalarına yön verme gücünü elinde bulunduran kişilerdir.Hükümetler nezdinde itibar görürüler. İnsanlar, ülkeler maddi olarak sıkışsın krize girsin yüksek faizle para satayım onlara istediklerimi kabul ettireyim derler ve bunu da yaparlar.
Hem kaosu çıkarırlar hemde ondan beslenirler kısacası. Bu duruma en güzel örnek eline gecen parayı yatırım yapıp iş imkanı sağlamaya çalışan insanlar dolar krizi sonrasıkonkordato ilan ederken, ayakta kalmaya çalışırken, hatta iflas ederken yine bazı insanlar parasına para kattı. Yüksek kurdan dolar sattı, yüksek faize para yatırdı. Yüksek kazanç sıfır risk yani…
Kanserde yine böyledir işte.Vücudun sıhhati için aynı bilim insanları gibi gece gündüz çalışsan hücrelerin arasında onlara benzeyen bir hücre olarak ortaya çıkar. Sinsice vücuda yayılır hayati organlara sıçrar. Şiddetli ağrılar, kilo kaybı ve bitkinliğe sebep olur. Vücudun düzenini bozar. Onu içten içe yıkar ele geçirir aynı yukarıdaki fırsatçılar gibi.Vücuttan ya istediğini alır ya da her şeyi yakıp yıkar.
Bununla mücadeleye başlarsın ameliyatlar, ilaçlar,ışın tedavileri, kocakarı ilaçları herşeyi denersin. Kanser hücrelerini öldüreceğim diye normal hücreler de dahil ne varsa yakıp yıkarsın.
Birara huzurlu bir yaşam süresi olur. Ümitlenirsin yendim mi dersin.
Halbuki ayni bizim fırsatçı güruh gibi ‘’kanser kök hücresi’’ sinsice kenarda bekliyor ve tekrar saldırmak için en uygun zamanı kolluyordur.
Kanser kök hücresi ayrıcane ilaçtan korkar ne ışından, kodomanlarınyasadan kanundan korkmadığı gibi. Çünkü yasa ancak sade vatandaşa geçerlidir.Kemoterapi ve ışın tedavisi ilevücudu korumaya çalışan savunma hücrelerini üreten vücudun fabrikaları,vücudu savunan asker hücreler yok olurkenkanser kök hücresine bir şey olmaz. Daha acımasız ve daha saldırgan şekilde gelir ve vücudu yok eder.
İşte bundan sebeptir ki kanser ve dünyayıbirbirine çok benzetirim. Ve ikisine de çözüm için yanlışyerden baktığımıza inanırım.
Dünya binlerce yıldır maalesef bir türlü düzelmedi. Demekki yanlış yapıyoruz.
Peki ne yapmalıyız???Bilmiyorum.
Kanserde de bir yerde hata yapıyoruz… Peki nerede hata yapıyoruz. Onuda bilmiyorum.
Zaten çözsem her halde ikisinde de nobel alırdım.
Şimdilikdüşünmeye ve çalışmaya devam.
Saygilarimla...
Dostum ağzına sağlık Mevlam kolaylıklar versin hayırlı çalışmalar
Dilinize emeğinize Sağlık, Çok güzel 2 benzetme.
Güzel bir benzetme olmuş.. inşallah ikisi de çözüm bulur
ALLAH KOLAYLIK VERSİN.İNŞALLAH BİR GÜN KANSERİ HALLEDECEK VÜCUT DİRENCİNİ ARTTIRICI DOĞAL BESİNLER YOLUYLA GELİŞMELER BULUNUR.TIBBİ NEBEVİ BELKİ FAYDALI OLABİLİR.
Allah kolaylik versin sn doktorum, insallah bulursun, neden olmasin..
Tebrikler değerli hocam güzel bir makale olmuş emeğinize sağlık