Kıymetli dostlar artık seçim sürecinde son düzlüğe girdik. Seçime 2 aydan daha az bir zaman kaldı. Artık atışmalar daha sertleşti ve ses kayıtları ortaya çıkmaya başladı. Geçmiş seçimlerden alışkınız ki ve tecrübelerimiz bize söylüyor… Daha da sertleşip siyasilerin karanlık geçmişlerinin ortaya döküleceğini gösteriyor.
Cumhuriyetimizin 100. Yılı bizim için çok iyi olacak derken, başımıza gelmeyen felaket kalmadı. Büyük bir deprem felaketinin arkasından şimdi de sel felaketi yaşadık. Yine tedbirsizliğin dışında durum kaderciliğe bağlandı. Galiba artık devlet yönetiminde Liyakat değil, kadercilik ön planda… Seçim süreci hızlanırken afet bölgelerinde valilerin, bürokratların, doktorların görevlerinden istifade ederek iktidar partisinden milletvekili adayı olduklarını görüyoruz. Ben bir vatandaş olarak şunu sormak isterim; görev yaptığınız bölgede nasıl bir başarı öykünüz var ki, milletvekili olmak istiyorsunuz. Ya da sizi kimler başarılı gördü ki, size bu yolu açıyor. Afet bölgesinde kaderciliği öne çıkardığınız için mi mükafat alıyorsunuz. Bu konudaki takdir yine yüce Türk Milletine aittir. Biz unutkan bir millet olduğumuzu tekrar gösterdik. Birileri vekil aday adaylığını başvuru yapmak için konvoylarla, davul ve zurna ile gittiler. Acaba afet bölgelerindeki yaşanan kayıplar ne çabuk unutuldu. Milletin sesi olmak için meclise girmek isteyenler, milletin çığlıklarını kulaklarını tıkamış vaziyetteler. Hakkımızda hayırlısı olsun…
İttifaklara baktığımızda Yeniden Refah Partisi gelen tepkiler üzerine Cumhur İttifakına girmeyeceğini açıkladı ama seçim ikinci tura kalırsa, Recep Tayyip Erdoğan’ı desteklemesine tabanı bile engel olamaz. Muharrem İnce ise bazen sert, bazen yumuşak ve bazen de dansları ile seçmenin aklında yer tutmaya çalışıyor. İşi zor olanlardan bir tanesi… Çünkü hala 2018 seçimlerinde 3 gün nereye kaybolduğunu daha açıklayamadı. Derin Milliyetçilerin ise en çok merak ettiği aday Sinan Oğan’dır. Gerçekten benim de takdir ettiğim ve dikkatle izlediğim bir aday!
Tabi ki aslında bu seçimde AKP ve CHP’nin birbirlerine çektikleri Şahlar önemli. Biri HDP (PKK), HÜDA-PAR (Hizbullah)… Şimdi burada bize gösterilmek istenen hangisinin saha da daha acımasız ve daha katil olduğu mu? Türk Milletinin gözünde HÜDA-PAR ne ise HDP odur. Hizbullah ne ise Pkk’da odur. Türk Milletinin kaderi bu iki terör örgütünün ve uzantılarının kirli pazarlıklarına ve çatışmalarına kurban edilemez. Ben bir Türk Vatandaşı olarak bu iki partinin siyasi sahneden uzaklaştırılması ve bu iki terör örgütünün siyasi pazarlıklara ortak olmamak için Devletimizden gerekli müdahaleleri istiyorum. Bu benim en doğal hakkım! Pkk ve Hizbullah’a bu paye verilmemeli. Terörist ile pazarlık yapılmaz. !
Bizler Yüce Türk Milleti olarak, bizleri yöneten ve yönetmeye aday olanlardan şunu isteriz; siyasi istikballeri için ve iktidar hırsları için terör örgütlerinden yardım beklemesinler. Onlar eğer terör örgütünden destek beklerse, Türk Milletinin desteğini alamayacaklar. Umarım bu yanlıştan dönerler. Büyük Türk Milleti her şeyi görür ve ona göre karar verir.
Kalemine, yüreğine sağlık başkan.