Depremlerin yirminci günü…
Acılar hala çok taze…
Unutmanın asla mümkün olmayacağı yaşanan onlarca acı ve keder…
Bazen hüzün bazen umut veren olaylar…
İsimsiz, pelerinsiz kahramanlar…
Ve birçoğunu hiçbir zaman öğrenemeyeceğimiz yarım kalan hikâyeler…
Gastepress olarak depremlerden birinin merkezi olan Elbistan’a gittik. Amacımız acıyı paylaşmak, biraz da olsa destek olmak, moral verebilmek bir nebze de olsun kötü anıları unutturmak ve geri döndüğümüzde ne yapabiliriz diyerek daha çok kafa yorabilmekti. Öncelikle şu kesin, hiçbir şey renkli ekranlardan ve objektiflerden göründüğü gibi değil; yıkım çok büyük, yapılacak iş çok fazla geçmişten dersler çıkararak geleceği ona göre hazırlamak artık çok daha önemli. İnsanın canıyla ödemek zorunda olduğu dersler yaşamak istemiyoruz artık…
Elbistan’dan bahsedecek olursak, ilçe tam anlamıyla büyük bir şantiye alanı gibi; çadırlar, konteynerler, insanlar, çocuklar, AFAD, Kızılay, Mehmetçik, yardım kuruluşları herkes bir şeylerin ucundan tutmuş, faydalı olmak adına çaba sarf ediyor ve hepsi birer isimsiz kahraman…
Ama ismi olan fakat pelerini olmayan kahramanlar da var, evet pelerinsiz bir kahraman; Vali Gökmen Çiçek.
Sayın Valimiz ile Kayseri’de göreve başladıktan kısa bir süre sonra tanıştık. Bende bıraktığı ilk izlenim samimi, içten, çalışkan ve halktan biri gibi gelmişti. Geldiğinden beri Kayseri’deki çalışmaları, halkta bıraktığı izler ve deprem bölgesinde yaptıkları bir Kayserili olarak beni ‘Kayseri Valisi’ etiketiyle çok gururlandırdı.
Hem teşekkür etmek hem de bizim yapabileceğimiz en ufak bir katkı da olsa yapalım diyebilmek adına valimizi Elbistan’da ziyaret etmek istedik. AFAD yardımlarının koordinasyonunun yapıldığı depoda olduğu öğrenince oraya gittik. Merhaba demek isterken, valimizin elinde bir kâğıt parçası olduğunu uzaktan gördüm. Gözleri biraz nemli elindeki kâğıt parçasını okuyordu. Yaklaştık, boğuk bir sesle elindeki mektubu bize de okumaya başladı. Yardım kolilerinden birinin içerisinden çıkan ve Azerbaycan’dan 10 yaşında Duygu isimli bir kardeşimizin yazdığı mektubu uzattı. ‘Bakın biz nasıl bir milletiz’ dedi.
Sayın Valimizden izin alarak bu mektubu paylaşmak istedim; işte 7’den 70’e biz böyle bir milletiz.
Biraz empati ve yazımı bitiyorum;
Masalın değil gerçeğin kahramanı olabilir misiniz? Bir şehrin valisisiniz ve sabah bir sarsıntıyla uyanıyorsunuz. Hemen AFAD merkezinde toplanarak, durum değerlendirmesi ve basın açıklaması yapıyorsunuz. Şehrinizde çok büyük sorun yok fakat komşu iller neredeyse yerle bir olmuş. Yardım tırları için talimatlar verirken siz depremlerin merkez üssü Kahramanmaraş’a AFAD Koordinatör Valisi olarak atanıyorsunuz. Tekrar yazıyorum, lütfen biraz ‘empati’.
Biz depremlerin yirminci günü gittik ve sadece yıkılan binaları görmek bile bize tarifsiz acılar yaşattı.
Siz depremin olduğu gün gidiyorsunuz. Acının, çaresizliğin, bilinmezliğin ortasına, insanlar ve hatta yetkililer bile şokta. Elektrik, su, ısınma imkânlarının olmadığı, çocukların, yaşlıların, gençlerin enkazın altında olduğu bir şehre… Neler yaşamıştır neler yaşanmıştır kim bilir? Çelik gibi sinir, taş gibi bir irade lazım bu yaşananlara dayanabilmek için. Kendinizi düşünün, 2 gece evden uzak kaldığımız deprem süresince bile ne çok şeyimiz eksik kaldı ve şikâyet ettik, sonra da şükrettik. Siz, sizden medet uman insanların içerisinde acının ve hüznün ortasındasınız.
Depremin yirminci günü ve bir mektup belki gururdan belki de mutluluktan ağlatabiliyor bu insanı.
Sabah bir konteynerde uyanıyor, pet şişedeki su ile saçlarını yıkıyor ve oradaki vatandaşların sorunlarını çözebilmek adına, yeni bir güne aynı azim ve istekle başlıyor.
Lütfen biraz empati…
Biz depremlerin yirminci günü gittik oraya ve acıları sadece yıkılan binalarda gördük.
Kahramanlar sadece filmlerde değil, gerçek hayatta da olurmuş. Elbistan’da onu da gördük.
Allah devletimizi daim kılsın..
Göz yaşlarimi tutamadım gerçekten sukretmeliyiz yine bizler catimizin altına giriyoruz Rabbim ne verdiyse yiyoruz sıcak yataklarımiz var.. o insanların neyi kaldı kaybedecek daha neleri kaldı ev mi Arabamı iş mi ana baba kardes evlat mı ? Yarım kaldılar eksik kaldılar.. Çok şükür devlet büyüklerimiz vatandaşlarımız kol kanat oldu can oldu yoldaş oldu nefes oldu Rabbim önce depremzede kardeşlerime ağbilerime amcalarima teyzelerime yersiz yurtsuz kalan kucuklerime ve devlet büyüklerimize güç kuvvet versin.. Biz güçlü bir milletiz hamd olsun her zorluğu el ele verip atlatiyoruz Rabbim yar ve yardımcımız olsun
Biraz empati… Her şeyin başı bu… Duygularıma tercüman olan yazınızı göz yaşları içerisinde okudum. Rabbim bir daha böyle acıları milletime ve hiç bir millete yaşatmasın… Teşekkür sayın Valim, Rabbim yolunu açık etsin, sayınızı çoğaltsın! Bizlere de ilham veriyor pelerinsiz kahraman