Amerikalı yazar John Kennedy Tole yazdığı bu ironik kitabın basıldığını görmeden intihar etti.
Roman yazarın annesinin ısrarlı girişimleriyle basıldıktan sonra Türkçe dahil 18 dile çevrildi.
Edebiyatta uluslararası ses getiren bu pikaresk kitap yazarının ölümünden11 yıl sonra 1981 yılında Pulitzer Kurgu ödülünü kazandı.
Nedir bu kitabı uzun süredir ana akım haline getiren şey?
Yazarın karakterlerini bir mukosa içine hapseder gibi kendi sosyal çevrelerinde hem bu kadar gerçekçi hem de bu kadar karikatürize tasvir etmesi mi?
İgnatius J. Reilly anti-kahraman ve toplumun derinsel çürüklerini yüzeysel şekilde karakterinde toplayan post-modern Don Kişot!
Edebiyat tarihinin en sıradışı karakterlerinden biri olarak kayda geçen İgnatius muzdarip olduğu bağırsak hareketleri ile en az kendi kadar sıradışı çevresinin ‘alıklıkları ’bizi dehşete düşürür.
Sanayileşmeye kadar dayanan çalışma hayatı ve şartlarının varlığı ise İgnatius’u Rönesans tablolarından çıkarak modern dünyaya atılmış bir melek figürü gibi göstermektedir.
O kadar varlığı inanılmaz!
Bir o kadar da sıradan!
John K. Tole’un romanındaki 1930lu yıllardan çıkıp modern tasvire çevrildiğinde hangi çevre ile ortak paydada buluşuyor?
Ortalama Akılda.
Bu ortalama akıl o kadar tehlikeli bir durum haline geldi ki kendi paydası büyüdükçe her şeyi içine çeker oldu.
Tik tok çeken gençler, sürekli kendini pembe edebiyatla besleyenler, akşam haberlerini es geçenler, dünyaya sadece instagram filtresinden bakanlar, White Chocolate Mochasız güne ayılamayanlar, Türkçe’yi katledenler.
İgnatius’un çevresinin ortalama aklı buna denk düşer.
Modern zaman Don Kişotlar’ı artık yel değirlenlerine karşı değil, Alıklar Birliği’ne karşı ayakta durmaya çalışmakta.