Her insan deli doğar!
Kimimiz toplumda müfredat mengenesi altında aba altı edilmiş törpülerle yıldan yıla belli bir reşitlik yaşına gelip toplum içinde sorun teşkil etmeyeceğimizin dönem dönem karnelendirilip, derecelendirildiği zamana kadar, bu standartı geçemeyenlerin Orta Çağ dünya atlası üzerindeymişcesine toplumdan itilip 'yok' olması temennisi ile bir tarafa atılacağı güne kadar başımıza geleceklerin, gelmişlerin ve gelmiş olanların toplamına toplum denir. Bunu yazın bir kenara ağzı süslü akademik camiadan böyle bir tanım bulamazsınız. Emre Timur'un kitaplarını okumayı ayrı yorumlamayı ayrı seviyorum. Çok katmalı oluklardan ilerleyen, birazda bir dönem, Yakın Türkiye Tarihi kitabı olduğu için tek bir şekilde yorum yapmam mümkün değildi. Ben de bu kitabı 3 yorum girerek yorumlamaya ve zamana yaymaya karar verdim. Emre Timur Karakterleri diye bir bölüm açıyorum, sonra semboller ve olay örgüsü gelecek.
Emre Timur Karakterleri yine kendi imzasını taşıyan 'öteki' semptomunun müsait temsilcileri olarak ortaya çıkıyor. Müjdat, Müjgan ve Behnan. Sosyoloji, Psikoloji ve Felsefeyi temsil eden karakterler. Devam etmeden önce es bırakıyorum, bu ilişkiden geriye sonradan sakat bir kız çocuğu olacaktır. İşte bu sakat, bacakları çapraşık kız çocuğu sembolü dönemin şartlarında toplumsal olayların ve siyasal buhranların altında eksiltilmiş genç nesildir. Daha sonra bu çocuğun yetiştirme yurduna bırakılmasını, gözden uzağa itilmesini bir nesil kaybının, kısa süreli yüksek sosyal irtifasını kaybetmesi olarak yorumladım.
Behnan'ın hastanede kaldığı dönemden bir bölüm kaldı aklımda, oldukça net. La İlahe İllallah yazısı olan duvarın karşısında bir deli doktor, bir deli psikoloji öğrencisi, bir deli hastabakıcı ve bir deli Nietzsche. Nietzsche karakterini, bana post modern dünyada "Tanrı Öldü" selasını duyuran bu feylosofun adında, başka bir ölümlü vücuda sadece külliyatı yükleyen Timur'un, bu duvarın önüne Nietzsche'nin kopya müadilini yeşertmesi büyük bir riskti. Dikkatli okuyucu görecektir ki; bu ötekilerin bu duvarın önünde bir toplumun selası okunacaktır.