Dünyanın en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapmış Kayseri, aynı zamanda Dünya'nın en eski ticaret şehirlerinden birisidir. Kültepe bölgesinde yapılan kazılarda o döneme ait ticari anlaşmaların tabletleri çıkarılmaktadır. İpek yolu gibi önemli bir geçiş üzerinden bulunan Kayseri, aynı zamanda Ahi Evran'ın da bir dönem bulunduğu dergah kurduğu debbağlık yapan bir şehirdir.
Ticaret ve ekonomi hayatına Kadir Has, Sakıp Sabancı gibi değerli isimler kazandıran Kayseri'de esnaflık son dönemlerde tükenme noktasına geldi. Bundan önce olduğu gibi bundan sonrasını elimi vicdanıma götürerek, şehir merkezinde işletmesi olan kişilerle yaptığım görüşmelere dayandırarak yazıyorum. Son dönemlerde yapılan yanlışlardan dolayı güya ticaret şehri olan Kayseri'de müthiş bir pahalılık göze çarpıyor.
3 liraya maal ettiği malı 15 liraya satan güya esnaflar var. Geçen sene 2,5 TL'ye bilenen bıçak şimdi 3,5 TL bileniyor. Niye?
Kurban yakın diye.... Hani Müslüman Müslüman'ı kardeşiydi. Bunun adı fırsatçılıktan başka birşey değildir. Fiyat artmasına etkin olan nedir? Ham madde mi?
Kışın 10 liraya alabileceğiniz bir kına tepsisi, şimdi 20-25 TL...
Niye?
Düğün mevsimi geldi. İnsanlar mahcup olmamak için bu mecbur alacaktır. Öyle mi Bunu adı Fırsatçılıktır. Hani Ahi Esnaf eline, beline, diline sahip çıkmalıydı.
Üzerinde ay yıldız olan, kurt olan, bayrak olan ve 20 liraya satılan tişört şimdi 2 katına satılıyor...
Niye?
Şimdi bu şehire vatan hasreti ile yanıp tutuşan gurbetçilerimiz geldi...
Daha geçtiğimiz hafta kilosu 1, 1,5 TL arasında satılan domates şimdi pazar tezgahlarında 3 lira, marketlerde 6 lira...
Niye?
Çünkü yaklaşan bir kurban bayramı var. İnsanlar etinin yanında domates, biber yemek isteyecektir.
Ayıp değil mi?
Günah değil mi?
Her cuma camiye gidip ibadetini yapıyorsun, sonra 3 liralık malı utanmadan abdestimle duruyorum deyip 10 liraya satıyorsun. Bu mudur namaz kılmak!
İnşaat sektöründe de durum pek farklı değil...
Türlü güzellemelerde insanlara ev satanlar, verdikleri sözü tutamıyor. Adam söz verdiği zaman 4 ay sonra 10 sonra ev teslim ediyor. Sonra da beceremediği işi,
Yok tedarikçi, yok bilmem ne diyerek ona buna suç atıyor.
İnsanların ne tür zorluklarla para kazanmaya çalıştığını biliyor musunuz?
Hayır...
Bilmezsin. Bilemezsiniz.
İşini doğru dürüst, kul hakkı gözeterek yapanlara diyeceğimiz yok. Allah onlarını birini BİN etsin. Ama
İşinde, dilinde, belinde şaibe yapan varsa, buna göz yuman bir belediyecilik varsa Allah onları da kahreylesin
Kelimesi kelimesine tabir etmişsiniz emeğinize sağlık