14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimleri öncesi siyasetin dozu yükseliyor. Üsluplar sertleşiyor. Siyasi liderler arasında yaşanan bu gerilim umarım şu mübarek Ramazan günlerinde sokağa yansımaz.
Genel seçim kararının ardından YSK tarafından adeta hızlandırılmış bir seçim takvimi açıklandı. Çünkü, açıklanan tarih dikkate alındığı 3 ay gibi bir zaman var. Milletvekili aday adaylığı süreçleri başladı. AK Parti’de 80’i aşkın kişi milletvekili aday adayı olmak için başvurdu. Diğer partilerde de azımsanmayacak kadar kişi milletvekili olmak için aday adayı oldu. Hatta AK Parti’de temayül yapıldı, aday adayları Ankara’da mülakata bile çağırıldı bile. Tahmin ediyorum ki 8 Nisan gibi de kesin listeler kamuoyuna duyurulur. Aday adayların her birine başarı dilerken, birkaç şeyde söylemek istiyorum. Hiçbir partiyi ayırt etmiyorum. Senede bir defa gittiğiniz ilçelerdeki partililerin, oradaki halkın oyunu almayı nasıl düşünüyorsunuz?
İşiniz düşmese oralara da gitmeyeceksiniz ama işte siyaset… Demir kapının işi tahta kapıya böyle düşer.
Boşa dememiş Gazi Mustafa Kemal, ‘Köylü Milletin Efendisidir’ diye… Siz hala bunu anlamadan lüks araçlarınızda pahalı takım elbiselerinizle partili tavlamaya kalkıyorsunuz. Yemezler…
Millet kimin ne olduğunu anladı.
Aslında bazı aday adayları sıralamaya bile giremeyeceğini adı gibi biliyor. Ama olsun diyor…
İki gün sonra yerel seçim var, meclis üyeliği var, en kötü belki iş alırım mantığında.
Kamudan istifa eden valiler, kaymakamlar…
Onlarda bir nevi kendilerini parlatmaya çalışıyorlar. Vali yardımcıları Valiliğe, Kaymakamlar daha üst mevkiler için göz kırpmak için bu yola başvuruyor.
Ülke ve memleket kaygısında olan, olacak, olmak isteyen aday sayısı her siyasi partide bir elin parmağını geçmez. Sorarım size,
Kayseri’nin nüfusunu bilmeyen vekil olur mu?
Kayseri’nin sorunlarını bilmeyen vekil olur mu?
Kayseri esnafın ihtiyaçlarını bilmeyen vekil olur mu?
Yaşadığı şehrin tarihçesini bilmeyen vekil olur mu?
Olmaz…
Ne demiş atalar Tarlada olmayanın harmanda izi olmaz…
Şimdilerde Yeni moda ‘Ben bilmem kaç yıldır, partinin içindeyim’
Soruyorsun tanıyan yok!
Partisinin vizyonunu, ilkelerini bilmiyor, sonra vekil olmaya hevesleniyor…
Vekillik bu kadar kolay olmamalı…
10-20-30-40 liraya verip vekil olunmaz.
Vekillik halkın taleplerini dinleyerek olur. Dinlediği talebi her şeye ve herkese rağmen meclis kürsüsünde söylemekle olur.
Aksi halde milletin hakkını haram ettiği 27.’nci Dönemde hiç kürsüye çıkmamış, hiç konuşmamış, hiç soru önergesi vermemiş, hiç araştırma önergesi vermemiş, sadece el kaldırmış indirmiş gibilerden farkı kalmaz.
Türkiye büyük bir deprem felaketi yaşadı. Önümüzde bir kuraklık meselesi olacak gibi duruyor. Çok ciddi ayrışma var. Tahammülsüzlük hat safhada. Ekonomik buhran iliklere kadar işledi. Temel gıda ürünleri al yakıyor. EYT’de hale netleşmeyen konular var. Göç problemi. Göçmen problemi var. Para piyasalarında ciddi dengesizlik var. Eğitimde bitmeyen problemler var. İşte bu kadar sorunun olduğu ülkemizde bu sorunlara çözüm iktidarı ile muhalefeti ile ele alınmalıdır. Vekil adayları buna göre hazırlık yapmalıdır.
Bizler adayları esnaf ziyaretinde fırıncı küreği başında değil, yaşanan sorunlara kafa yorarken görmek istiyoruz. Savunma sanayide yapılan başarılı hamleleri, tarım, ulaştırma ve şehircilik konusunda görmek istiyoruz. Bunlarla ilgili bilgi sahibi olanları mecliste görmek istiyoruz.
Lütfen
Hayalini kurduğunuz şey meclisteki kırmızı koltuklara oturmak değil, daha güçlü Türkiye olsun. Vesselam