Dövizdeki yükseliş, ekonomideki kötü gidiş ve temel tüketim ürünlerindeki artış toplumun herkesimi olumsuz yönde etkiledi. Yaşanan bu problemi herkes yüksek sesle dillendirebilirken toplumda öyle bir meslek gurubu var ki bunu hiç bir şekilde söyleyemiyor.
Vazifelerini layıkı ile gece gündüz demeden, adeta kelle koltukta yapan bu meslek grubu kuşkusuz polisler...
Aldıkları emir ve talimatlar doğrultusunda görevini problemsiz yerine getirmeye çalışan polisler de zor şartlar altında aldıkları üç kuruş para ile evlerini geçindirmeye çalışıyorlar.
Her türlü zorluğa rağmen görevini yapan polisler de aynı zamanda birer eş, birer anne, birer baba... Birçoğu sendikaya üye olamıyor. Maaş farklarını alamıyor. Görev paralarını alamıyor... Hatta darp ediliyor, yaralanıyor ve şehit ediliyor.
Ekrana pek fazla yansıtılmasa da her ay birçok kentte polisler ekonomik sebepler başta olmak üzere birçok nedenden dolayı intihar ediyor. Öyle zor günlerde geçiriyorlar ki toplumun herkesimindeki insanların problemlerini çözerken bir türlü kendi problemlerine çözüm üretemiyorlar. Bekledikleri çözümlerde bir türlü gelmiyor.
Her seçim döneminde 3600 gündemi ortaya atılıyor seçim malzemesi yapılıyor ancak bu seçim açıklaması yıllardır yerine getirilmiyor. Birçok polisin güzü kulağı 3600 kararında. Ama nerde....
Yaşından dolayı emekli olmak zorunda olan polisler, evlerini geçindirebilmek, çocuklarını okutabilmek için güvenlik şirketlerinde hatta inşaat şirketlerinde bekçilik yapıyorlar.
Birçok memur rahat şartlar altında gününü gün yaparken, polisler hep tehlike altında. Hep namlu ucunda. Bazı kamu kurumdaki memurlar mesai saati bitmeden türlü bahanelerle yerini terk ederken, polisler hep görevde... Hem de gece gündüz...
Bu kahramanları pandemi döneminde diline dolayan, teşekkür eden bile olmadı...
Oysaki iki yıl boyunca sahada olan meslek guruplarından birisi de polislerdi.
17 gün oruç ağızları ile güneşin alnında ağızlarında maske ile görev yaptılar.
Birçok kurum memuru 9 gün bayram tatilini yapıp, akdenizin serin sularına kendilerini bırakırken, polisler memleketlerine gidip anne ve babalarının ellerini bile öpemediler.
Zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olduğu şu dönemde birçok polis buhranda...
Çünkü, ekonomik şartlar onları çok yordu
Çünkü, aldıkları ücretlerle ev geçindiremiyorlar.
Çünkü, iş şartları çok ağır.
Şanlı üniformayı giyip, bu kutsal mesleği yapan polislerin sessizce yaptığı çağrıya kulak verin.
Verin ki
Türk polisi yaşasın.
Hem de iyi şartlar altında yaşasın...