Türk siyasi tarihinin önemli figürlerinden biri olan Merhum Alparslan Türkeş, Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) kurucusu ve lideridir. Türkeş, sadece siyasi mücadelesiyle değil, aynı zamanda manevi yönüyle de tanınan bir kişiliktir. Onun hayatındaki bu manevi yönün en çarpıcı örneklerinden biri, 1972 yılının Ocak ayında gerçekleşen ve büyük yankı uyandıran bir olaydır. Bu olay, Tosya’lı Hacı Yusuf Işık’ın, Türkeş'in yazdığı mektubu Peygamberimizin kabrine ulaştırma görevini üstlenmesidir. Araştırmacı gazeteci yazar Remzi Yıldırım tarafından gün yüzüne çıkarılan bu olay, Türkeş'in manevi dünyasına ışık tutmaktadır.
Olayın Arka Planı
1972 yılının 18 Ocak günü, Ankara'da Türkeş'in Tosya’dan arkadaşı olan Hacı Hüseyin Güvercin ile bir araya gelir. Bu görüşme, sadece siyasi değil, aynı zamanda manevi bir anlam taşır. Türkeş, bu görüşme sırasında Tosya’lı Hacı Yusuf Işık’a çok özel bir görev verir. Bu görev, Peygamber Efendimize (s.a.v) yazdığı bir mektubu O’nun kabrine ulaştırmaktır. Türkeş, bu görevi büyük bir güvenle Hacı Yusuf Işık’a emanet eder.
Hacı Yusuf Işık’ın Hac Yolculuğu
Hacı Yusuf Işık, bu kutsal görevi yerine getirmek üzere hac vazifesine niyetlenir. Hac, İslam dininin beş şartından biridir ve Müslümanlar için büyük bir manevi yolculuktur. Hacı Yusuf Işık, hac yolculuğuna çıkarken, yanında Türkeş’in yazdığı mektubu da taşır. Bu mektup, sadece bir kağıt parçası değil, aynı zamanda Türkeş’in derin manevi duygularını ve Peygamber Efendimize duyduğu sevgiyi yansıtan bir vesikadır.
Mektubun Teslim Edilmesi
Mekke’ye varan Hacı Yusuf Işık, hac vazifesini yerine getirirken, en önemli görevlerinden birini de yerine getirir. Peygamber Efendimizin (s.a.v) kabrine ulaşır ve büyük bir huşu içinde Türkeş’in yazdığı mektubu sunar. Bu an, Hacı Yusuf Işık için de son derece anlamlı ve manevi bir deneyimdir. Mektubun Peygamberimizin kabrine sunulması, Türkeş’in manevi mesajının kutsal topraklara ulaşmasını sağlar.
Mektubun İçeriği ve Anlamı
Alparslan Türkeş’in Peygamberimize yazdığı mektubun içeriği, araştırmacı gazeteci yazar Remzi Yıldırım tarafından ortaya çıkarılmıştır. Mektubun içeriği, Türkeş’in manevi dünyasını ve Peygamber Efendimize duyduğu derin sevgiyi yansıtır. Mektupta, Türkeş’in duaları, dilekleri ve manevi mesajları yer alır. Bu mektup, sadece Türkeş’in kişisel inancını değil, aynı zamanda Türk milletine duyduğu derin sevgiyi ve İslam’a olan bağlılığını da yansıtır.
Tarihi Bir Olayın Önemi
Bu olay, sadece Türkeş’in kişisel manevi yolculuğu açısından değil, aynı zamanda Türk siyasi tarihi açısından da büyük bir önem taşır. Türkeş’in manevi dünyasının ve inancının derinliği, bu olayla birlikte gün yüzüne çıkar. Ayrıca, bu olay, Türk milletinin manevi değerlerine ve İslam’a olan bağlılığını da yansıtan bir örnek olarak tarih sayfalarına geçer.
Araştırmacı Gazeteci Yazar Remzi Yıldırım’ın Katkıları
Bu önemli olayın gün yüzüne çıkarılmasında, araştırmacı gazeteci yazar Remzi Yıldırım’ın katkıları büyüktür. Yıldırım, bu olayı detaylı bir şekilde araştırarak, tarih sayfalarına kazandırmıştır. Yıldırım’ın bu çalışması, sadece tarihçilere değil, aynı zamanda Türkeş’i ve onun manevi dünyasını daha yakından tanımak isteyenlere de önemli bir kaynak sunmaktadır.
Sonuç
Alparslan Türkeş’in Peygamberimize yazdığı mektup ve bu mektubun Peygamberimizin kabrine ulaştırılması, Türk siyasi ve manevi tarihinin önemli olaylarından biridir. Bu olay, Türkeş’in derin manevi dünyasını, Peygamber Efendimize duyduğu sevgiyi ve İslam’a olan bağlılığını yansıtan bir vesika olarak tarih sayfalarındaki yerini alır. Hacı Yusuf Işık’ın bu kutsal görevi yerine getirmesi, Türkeş’in manevi mesajının kutsal topraklara ulaşmasını sağlar ve bu olay, Türk milletinin manevi değerlerine olan bağlılığını yansıtan bir örnek olarak tarih boyunca hatırlanacaktır.