13 Kasım 2021
Sosyal medya hesabından bir video yayınlayan CHP Genel başkanı Sn. Kılıçdaroğlu
Helalleşeceğiz dedi ve şöyle devam etti.
“28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz.
İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz.”
Bu sözlerini 27 Şubatta ve 14 Ağustosta farklı zamanlarda tekrarladı.
3 Ekim 2022
Sn. Kılıçdaroğlu yine sosyal medya hesabından yaptığı videolu açıklamada
“Bu yaralardan biride başörtüsü mevzusu. Burada bizimde yanlışlarımız oldu geçmişte…
Bu meseleyi toplum olarak aşma, geride bırakma zamanı…
Bu hakkı yasal güvenceye alacağız.
Kanun teklifimizi grup toplantımızdan hemen sonra TBMM ne sunacağız…” dedi.
Harika! On numara beş yıldız.
05 Ekim 2022
Sn. Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasının hemen arkasından
Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğan ise konuyu daha ileriye taşıyarak şöyle cevap verdi.
“Gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım.
AK parti ve MHP olarak 2008 de hazırladığımız 5735 sayılı anayasa değişiklik teklifini
Kamuda çalışmayıda kapsayacak şekilde bu hususta aksi yönde değişiklik yapılamayacağı
Uygulamaya gidilemeyeceği açık kaydıyla yeniden çıkartalım.” Dedi.
Harika bir teklif daha
Haydi! Buyurun bakalım!
2008 yılında AK parti üniversitelerde başörtüsü serbestliği sağlayan 5735 sayılı
Anayasa değişiklik teklifi vermiş.
Ancak Sn. Kemal Kılıçdaroğlu’nunda aralarında bulunduğu
CHP ve DSP li 112 milletvekilinin imzasıyla 58 sayfalık bir dilekçe ile
anayasa mahkemesine İptal davası açılmış ve dava sonuçlanıncaya kadar da
yürürlüğünün durdurulması talep edilmiş.
Haydaaa!
O gün bu iptal davasına imza koyan Sn. Kılıçdaroğlu bugün seçim öncesi
Başörtüsünü yasal güvenceye alacağız diyerek yasa teklifi veriyor.
O gün Anayasal düzenleme yapan Sn. Erdoğan ise
bugün yeniden Anayasal düzenleme yapmak, hatta daha kapsamlı yapmak için
teklifini 14 yıl sonra yeniden tekrarlıyor.
Sn. Erdoğan’ın gelin anayasal düzenleme yapalım demesine
Sn. Kılıçdaroğlu itiraz ediyor ve
Sn. Erdoğanı seçim öncesi dini istismar ederek oy devşirmeye çalışmakla suçluyor.
İyide teklifi yapan Sn. Kılıçdaroğlu,
Suçlayan yine Sn. Kılıçdaroğlu.
Ortada bir istismar var ise teklifi ilk yapan değil midir istismar eden?
Ne derler bilirsiniz
Dalgamı geçiyorsunuz? Adam mı seçiyorsunuz?
Gelelim AK partinin meclise sunduğu değişiklik teklifine
Orijinal metni aşağıda dikkatlerinize sunuyorum.
Lütfen her satırını her kelimesini dikkatlice okuyunuz ve düşününüz.
İki düzenleme yapılmış birisi başörtüsü ile ilgili
Diğeri Eşcinsel evliliğin olamayacağı ile ilgili
Teklifte başörtüsü şöyle düzenlenmiş:
“Temel hak ve hürriyetlerin kullanılması ile kamu veya özel kesim tarafından
Sunulan mal ve hizmetlerden yararlanılması, hiçbir kadının başının örtülü veya açık olması
Şartına bağlanamaz.
Hiçbir kadın; dini inancı sebebiyle başını örtmesi ve tercih ettiği kıyafetinden dolayı
Eğitim ve öğrenim, çalışma, seçme, seçilme, siyasi faaliyette bulunma, kamu hizmetlerine girme
İle diğer herhangi bir temel hak hürriyeti kullanmaktan ya da kamu veya özel kesim tarafından
Sunulan mal ve hizmetlerden yararlanmaktan hiçbir surette yoksun bırakılamaz. Bu nedenle
Kınanamaz, suçlanamaz ve herhangi bir ayrımcılığa tabi tutulamaz. Alınan veya verilen bir hizmetin
Gereği olan kıyafet söz konusu olduğunda Devlet, ancak dini inancı sebebiyle kadının başını örtmesini
Ve tercih ettiği kıyafetini hiçbir surette engellememek şartıyla gerekli tedbirleri alabilir.”
Eşcinsel evlilik ise şöyle düzenlenmiş:
“…Evlilik birliği, ancak kadın ile erkeğin evlenmesi ile kurulabilir”
On numara bir metin hazırlanmış.
Hazırlayanları tebrik ediyorum.
AK parti, yıllarca başörtüsü konusunu yasal güvenceye almadınız diye suçlandı.
Eşcinsel evliliklerin sebebi sizsiniz diye suçlandı.
Buyurun her iki konuyu da kökten çözen bir teklif.
Düzenleme komisyonda kabul edildi ve sırada meclis oylaması var.
Bu arada CHP li ve İYİ Partili vekiller komisyonda bazıifadelere itiraz ettiler.
Seçim öncesi suiistimalden filan bahsettiler.
Ve üstelik Komisyonu terk ettiler.
Muhtemelen meclistede hayır oyu kullanacaklar.
Çünkü
Normal bir yasal düzenleme yapılsa
Gelecekte işbaşına gelecek herhangi bir iktidar kolaylıkla bu maddeyi değiştirebilir ya da kaldırabilir.
Ama Anayasaya koyduğunuzda mecliste yeterli çoğunluğu yani 400 vekili bulamazsanız
Bu maddeyi asla kaldıramazsınız ya da değiştiremezsiniz.
Halk oylaması için yeterli çoğunluğu sağlasanız bile
Bu millet bu değişikliğe asla evet demez.
Yani tam bir çıkmaz sokak.
İtirazları da bundan kaynaklanıyor aslında.
Geçtiğimiz gün toplanan 6 lı masa ise yayınladıkları bildiride
Bu Anayasa teklifi ile ilgili şu ifadelere yer verdiler ve itiraz ettiler.
Bildirideki ilgili kısım şöyle;
“Cumhur ittifakının TBMM ne sunduğu başörtüsü ile ilgili anayasa değişikliği önerisi,
Başörtülü kadının ‘dini inancını’ sorgulayan şekilde kaleme alınmıştır. Başörtülü kadını korur
Gibi yapan bu madde aslında tam tersi sonuçlar doğuracak niteliktedir. Kadının kıyafet
özgürlüğü ile başörtüsü kullanılmasının amacını sorgulayan bu ifadeyi metinden çıkaran bir
değişiklik önergesi verilmiştir. Son derece açık bir biçimde başını örten veya örtmeyen
kadına tam bir anayasal güvence getirecek olan bu önerge Cumhur ittifakı tarafından
reddedilmiştir. Bu Cumhur ittifakının her zaman yaptığı gibi samimiyetsiz bir şekilde
kadınların başörtüsü hakkını siyasi istismar ve ranta dönüştürme amacını ortaya koymaktadır.”
Denilmiş ve bunun altına 6 lider imza koymuş.
Diğer liderlere şaşırmadım ama asıl beni şaşırtan
Sn. Temel Karamollaoğlu’nun bu metnin altına imza atması olmuştur.
“Hayır” oyu vermek için bir takım bahaneler ileri süren bu bildirinin altına imza koyan
ama mecliste zaten bu değişikliğe evet diyeceğini düşündüğüm
28 şubatta bu konuda en büyükmağduriyetleri yaşamış olan
Saadet partisine tam da bu noktada önemli bir görev düşmektedir.
Sn. Temel Karamollaoğlu meclisteki oylamada bu düzenlemeye hayır oyu verme ihtimali olan
CHP ve İYİ parti ile konuşarak aynı zamanda 6 lı masadaki özgül ağırlığını da kullanarak
bu iki partinin genel başkanını ikna edipevet oyu vermelerini sağlamalıdır.
Saadet partisi bugün bu önemli konuda 6 lı masayı ikna edemeyecek ise
Yarın seçim kazanılıp iş başına gelindiğinde, yapılma ihtimali olan
Yanlışlıkların önüne nasıl geçecektir?
Şerh koymak hesap günü kimseyi kurtarmayacağı gibi sorunları da çözmeyecektir.
Bu konu uzadıkça ve konuşulmaya devam ettikçe
AK partinin ekmeğine yağ sürecektir.
Madem ilk çıkışı siz yaptınız.
Sonuna kadar gidiniz ve bu konuyu en kısa zamanda bitiriniz.
Önce kim söylemiş, sonra kim konuşmuş, teklifi kim sunmuş,
Buradan kim siyasi rant devşirecekmiş
Bunların hiçbiri vatandaşı ilgilendirmiyor.
Bunca yıl sonra ortaya harika bir düzenleme getirilmiş.
Bu değişiklik onaylanmalı. Bu yara sarılmalı.
Sn. Kılıçdaroğlugerçekten helalleşmek mi istiyorsunuz
O halde helalleşmek lafla olmaz.
Helalleşmek vermekle olur.Fedakârlıklarla olur.
Bir takım uyduruk gerekçelerle lütfen ipe un sermeyiniz.
Meclise gelecek olan bu Anayasal düzenlemeye
Müslüman olduğunu söyleyen hiçbir vekil Hayır oyu kullanamaz.
Eğer halk oylamasına kalırsa
hiçbir Müslüman bu değişikliğe hayır oyu veremez.
Ümidim o dur ki bu iş mecliste bitsin.
6 lı masaya diyorum ki;
Eğer bu iş mecliste hallolmazsa ve
Halk oylamasına gidecek olursa
Veya halk oylaması için yeterli çoğunlukta sağlanamazsa
Ve bu iş uzadıkça uzarsa
Boşuna kendinizi yormayın.
14 Mayısta bir yenilgiye daha hazır olun.