TUİK (TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU) verilerini sıkı takip ederim. Yılın 3. Çeyreği için verilen istatistiki veri çok hoşuma gitti. Konut için yapılan 35.351 başvurunun, 15.307’ si müstakil daire için. Bu harika veri beni memnun etti. Bizler binada yaşayabilecek bir millet değiliz. Bizim kültürümüze uygun değil. Bizim coğrafyamıza da uygun değil. Türk tipi konut, Türk tipi mahalle, Türk tipi çarşı düşünceleri üzerinde durulmalıdır. Odaları, evleri, mahalleleri, çarşıları kültürümüze göre tasarlamalıyız. Asimile olmakla karşı karşıyayız.
Gönlüm ister ki;
1. Konutarzları yüzde 80 oranında müstakil konutlar olsun,
2. Konutların iç planı, kültürümüze uygun tasarlansın. Belli bir standart konut planımız olsun. Balkona çıkan mutfak, tuvaletlere uzak kalan mutfak, geniş bir oturma odası ve abdesthane alanı ya da musluk tasarımı olsun,
3. Bina altı dükkân yapımı son bulsun,
4. Çarşı adı verilen site dükkân alanları oluşturulsun,
5. Şehirlerin ovaları eski tarihlerdeki gibi ekim alanı, dağlık alanlar ise yerleşim alanları olsun,
6. Bina yüksekliklerinde rantın önüne geçip, 4 katın üstüne çıkılmasın.
Açık davet ediyorum,
1. Cumhurbaşkanının çevre ve şehircilikten sorumlu yardımcısını,
2. Çevre ve Şehircilik Bakanlığını,
3. Belediye ve mahalli yönetimlerini,
4. Üniversitelerin Çevre ve Şehircilik Bölümlerini,
Açık ve net bir dille burdan göreve çağırıyorum. Sizleri önceki yıllarda yapılmışaksaklıklarve döneminizde alınantüm kararlariçin açık kapılar ışığında, randı ve yandaşlığı bırakarak çalışmaya davet ediyorum.
İmarın barışı, affı olmaz. İmarın, mimarın sanatı olur. Simetriği ve rijitliği olur. Estetik, paralel ve dikey sokakları olan gelişmiş donanımlı, toprağa yakın evlerde yaşayalım.