Aralık ayı geldiğinde çalışanları bir heyecan alır. Ücretleri belirlenecektir, fabrikada, kahvehanelerde, toplu taşıma araçlarında, duraklarda, TV’lerde, gazete köşelerinde, meclis kürsülerinde, ev oturmalarında hep bu konu konuşulur…
Bu yıl da yine öyle oldu…
TÜRK-İŞ 29.583TL dedi, MÜSİAD “Asgari ücrette yüzde 25'in üzerinde bir artış doğru değil” dedi…
Muhalefet 28 bin, 30 bin dedi…
Ve apar topar Balıkesir’den dönen, ani bir kararla toplantı kararı alan, toplantı yapılmadan, hiçbir rakam konuşulmadan, adeta eline verilen metni okuyan Atanmış Saray Bakanı asgari ücreti açıkladı…
Tamı tamına YİRMİİKİ BİN YÜZ DÖRT LİRA…
Artış Oranı %30…
(Aslında Asgari ücret değil, AKgari ücret…)
TUİK (Tayibi Üzmeme İstatistik Kurumu)’in inandırıcılıktan uzak olan enflasyon oranı %47,09 ‘dan bile 17 puan az…
Yine TÜİK’inaralık ayı itibariyle kira artış oranı %62;
Asgari ücret artış oranı; %30…
Motorlu Taşıt Vergisi zam oranı %43,49;En düşük MTV 4 bin 835 TL…
Asgari Ücret artış oranı; %30…
Tüm vergi, harç ve cezalar için uygulanacak artışını belirleyen “yeniden değerleme oranı”%43,93…
Asgari Ücret Artış Oranı; %30…
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın geçen sene 91 milyar 824 milyon lira olan bütçesi %41 oranında artışla 130 milyar 119 milyona yükseltilirken,
Asgari Ücret Artış Oranı; %30…
Açlık sınırı; 20 bin 562 TL,
Yoksulluk Sınırı; 66 bin 976 TL iken;
Asgari Ücret Oranı; %30…
Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 7 milyon kişi asgari ücretle çalışıyor. Asgari ücret ile asgari ücretin iki katı arasında ücretle çalışanların sayısı ise 13 milyona ulaşıyor…
Bu kadar insanı ilgilendiren ücret Asgari ücret diye de tanımlanamaz, neredeyse ülkenin nüfusunun yarısını ilgilendiren bu ücret; ülkenin çalışanlarının aldığı ortalama ücrettir…
Her konuda fetva veren Audi Sever Diyanet İşleri Başkanı bu Cuma günü büyük ihtimalle “ŞÜKÜR” fetvası verecektir…
Ne de olsa tuzları kuru, 6 bakanlıktan daha büyük bir bütçeleri var…
İşçinin, çalışanın haklarını korumak adına kurulan sendikalar, sarı sendika olmaktan vazgeçin, vebale ortak olmayın, unuttuğunuz grev ve protesto haklarınızı hatırlayın, gücünüzü çalışandan alın…
Muhalefet partileri, her platformda artık daha gür ses ile çalışanın, emeklinin hakkını savunun, zaman sadece söylem zamanı değil, eylem zamanı, meydanları doldurma zamanı…
Son söz;
2025 yılına sayılı günler kala yeni yılın adı da kondu;
Yokluk, yoksulluk ve SİLKELENME yılı…
Yorumlar
Kalan Karakter: