Bugün eski yılın son günü yarın tam 365 yaprağı olan ve her gün bir yaprağı düşecek yeni bir yıl daha kapımızda…
Çocukken hesap yapardım 2000 yılında kaç yaşında olacağım diye çok uzak gelirdi ve ben o günleri göremem derdim. Oysa şimdi üzerinden 24 yıl geçti milenyumun…
Çocukluğumdaki yeni yılları düşündüğümde ne de mutluymuşuz diyorum, çok şeyimiz yoktu ama mutluyduk ve huzurumuz vardı…
Çoğunlukla evlerde kutlardık yeni yılı, ailece, eş dost, komşu ile ve aslında çok farklı olmazdı bir gün öncesinden, televizyon karşısında çerez, meyve yiyerek sanatçıları seyretmek en büyük keyifti, yasak olan arabesk yılbaşında zaman zaman serbest olurdu, bir de Nesrin Topkapı’nın oryantal dansı sisler içerisinde ve siyah beyaz…
Tombala oynanırdı zevkine, birinci çinko, ikinci çinko ve tombala…
İnsanlar kart postal alırdı, genelde manzara, yaşadığı şehrin çeşitli yerlerini gösteren veya sinema ve ses sanatçılarının fotoğrafları olan kart postallar ve yeni yıl dilekleri yazılarak yakınlarına, dostlarına, arkadaşlarına gönderilirdi…
Dedim ya çok şeyimiz yoktu, amahuzur vardı, mutluluk vardı, evlerimiz sobalıydı ama sıcacıktı…
Çok kar yağardı yıl başlarında, kardan adamlar yapardık gözleri kömürden şimdi o kar da küstü yeterince yağmıyor şehirlere…
Saat 24 olduğunda herkes ayağa kalkar birbirine sarılır, yeni yılını kutlardı ve gece yatarken yeni yılın bize mutluluk, sağlık, başarı getirmesi için dua ederdik…
Gelelim bugüne;
Daha önce hemen hemen her ailenin yılbaşında alabildiği birçok şeyi şimdi aileler alabiliyor mu?
Yılbaşı akşamlarının vazgeçilmezi çerez el yakıyor, Antep fıstığının kilosu 750-800 lira, Ay çekirdeğinin kilosu 200 lira, bademin kilosu 700 lira, tuzlu fıstığın kilosu 200 lira, leblebinin kilosu 190 lira, kabak çekirdeğinin kilosu 350 lira, karışık çerez kilosu 400- 600 lira arasında…
Sobadakestane patlatırdık şimdi kilosu, 200-250 lira…
Genelde tavuk yapılırdı bugün bütün tavuk kilogram fiyatı 100 lira…
Kırmızı etin kilosu almış başını gitmiş,
Kuzu kuşbaşının kilosu 850-900 lira, kıymanın kilosu 500-600 lira,
Pirzola, biftek gibi etleri ise kilosu; 1000-1200 lira…
Kolanın litresi markasına göre 30 ile 40 lira arasında…
Meyvelerde öyle ateş pahası, çocukluğumuzda her evde akşamları meyve yenilirdi, misafire meyve ikram edilirdi, kilolarla alınırdı, şimdi adet alınıyor…
Partili Cumhur reisimizin” silkelenme yılı” ilan ettiği ve “İçimize sindi” dediği 22 bin 104 lira asgari ücret ile yeni yıla girerken, emekli ölümü kurtuluş olarak görürken 2025 yılı için bir temennide bulunmak o kadar zor ki;
Mutluluk dilesem insanlarımız mutsuz; mutfakta tencere kaynamıyor, ev kiralarına yetişilemiyor, pazarda file dolmuyor, aileler çocuklarına ayakkabı, pantolon alamıyor,
Sevenler ev kuracak maddi güçleri olmadığı için evlenemiyor,
Gençler iş bulamıyor, öğretmen atanamıyor…
Beslenemeyen, sadece karnını doyuranlara, kurbandan kurbana et görenlere, dökülen dişini yaptıramayanlara, şehir hastanelerinde bir yıl sonraya MRrandevusu alanlara, ilaç alacak parası olmayanlara sağlık dilesem ne kadar çare olacak…
Liyakatin yok olduğu, sınavı kazananın mülakatta elendiği, adamı olanın iş bulduğu, terfi ettiği bir düzende başarı dilesem ne anlamı olacak…
Çetelerin mahalleleri sardığı, sığınmacıların, tacizcilerin, sapıkların kol gezdiği şehirlerde huzur dilesem ne kadar inandırıcı olacak?...
Son söz;
Âdet yerini bulsun diye bir temenni de bulunacaksam; 2025 ‘in 2024’ü aratmadığı, adaletin terazisinin şaşmadığı, insanların yüzünün güldüğü, borçlunun borçlarını ödeyebildiği, ailelerin çocuklarının geleceğinden endişe etmediği, kendinden menkul tek adam rejiminin biteceği bir yıl olmasını temenni ediyorum…
Her şey gönlünüzce olsun…
Yorumlar
Kalan Karakter: