Uçak sanayii alanında ilk ciddi adımlar, cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra Ulu önder Atatürk tarafından atılmış ve onun öncülüğünde kurulan Türk Hava Kurumu’nun kuruluşundan tam sekiz ay sonra, yine O’nun direktifleriyle Kayseri’de bir uçak fabrikası kurulması girişimi başlatılmıştı…
Mustafa Kemal Atatürk, kanla kazanılan bu toprakların “Milli Savunma” ile korunabileceğini savunuyor;
“Eskimiş teknolojileri değil, en yeni teknolojiyi ülkeye getirmediğimiz, getiremediğimiz sürece, yabancı ülkelere bağımlı olmaktan kurtulamayız…
…Biz yeni ve genç bir Türkiye kuruyoruz. Dost düşman ülkelerin geride kalmış teknolojilerine gereksinmemiz yok. Ya en yenisini kurar, onlarla boy ölçüşürüz, ya da biraz daha sabreder, bunu yapabilecek güce erişmemizi bekleriz…
‘…Tayyare fabrikaları yapmak, tayyare yedek parçaları yapacak fabrikaları kurmak başlıca amaçlarımızın içindedir…’” diyordu…
İSTİKBAL GÖKLERDEDİR diyen Atatürk;elektriği bile olmayan Kayseri’de “Tayyare Fabrikası” kurdurma kararı almıştı.
Firma arayışı sırasında akla ilk gelen, Alman profesör Junkers’in başında olduğu ve kendi ismiyle anılan Alman Junkers Uçak Fabrikası A.Ş. olmuştur. Firma, Birinci Dünya Savaşı sürecinde inşa ettiği uçaklarla kendisini kanıtlamıştı. Junkers firması, Versay Barış Antlaşması şartları gereği kendi ülkesinde uçak üretemiyordu.
1925 yılı yaz aylarında firmayla bir anlaşma yapıldı.
Sermayesi 7 milyon Alman mark(yaklaşık 3,5 milyon TL.) olacak ve taraflar arasında eşit olarak paylaşılan ortak bir şirket kuruldu…
Sözleşme uyarınca ortak şirketin adı TOMTAŞ (Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi) olarak belirlendi.
Fabrikanın çelik konstrüksiyonu, tezgâh ve teçhizatı Almanya’dan İskenderun’a deniz yoluyla, İskenderun’dan Ulukışla’ya trenle, Ulukışla’dan Kayseri’ye kadar da kağnı arabaları ve develerle taşınarak “Kayseri Teyyare Fabrikası” 6 Ekim 1926 tarihinde açıldı…
Fabrika, 6 Hangar’da, toplam 500 Kw’lık bir güç santralı ve ellisi Türk, yüz yirmisi Alman olmak üzere toplam yüz yetmiş personelle çalışmaya başlamış, fabrikada çalışan yerli personelin eğitimine de doğal olarak önem verilmiş, Almanya’da bulunan Junkers tesislerine teknisyenler göndererek eğitim almaları sağlanmıştı.
Kayseri Tayyare Fabrikası'nın Kayseri’li ilk mühendisi olan Alâeddin Bey , Almanya'da metalurji ve uçak mühendisliği tahsili yaptıktan sonra 1930 yılında Kayseri'ye dönmüş ve Tayyare Fabrikası'nda göreve başlamıştı.
Alâeddin Bey , 1931 yılında fabrikada bir çıraklık okulu açmış ve yörenin ilkokul mezunu çocuklarını bu okula alarak fabrikanın ihtiyacı olan işçileri eğitime başlamıştı…
Kayseri'de teknik eğitim veren bu okul sayesinde fabrikada çalışan Kayserili sayısı hızla artmıştı…
Bugün Kayseri sanayisinin önde gelen birçok sanayi kuruluşu bu okuldan mezun olan kişiler tarafından kurulmuş, Erciyes Üniversitesi eski rektörlerinden Prof.Dr.Mehmet Şahin’de bu okulda eğitim görmüştür.
Junkers’in içerisinde bulunduğu malî bunalım ve anlaşma doğrultusundaki malî taahhütleri yerine getirememesi gibi nedenlerle Junkers ile Millî Savunma Bakanlığı arasında bir protokol yapılarak tüm hisseler 520.000.-TL karşılığında devralınmıştı…
Kayseri Uçak Fabrikası’nda, yaklaşık on yılda 5 ayrı tipte olmak üzere 134 adet uçak imal edilmiş, (bazı kaynaklarda bu sayı200 olarak geçer), 1937-1947 yılları arasında 24 tip uçak FASBAT’ı (fabrika seviyesi bakım atölyesi) ve 14 tip motor revizyonu gerçekleştirilmişti…
1950 yılından itibaren tesisin ismi Hava İkmal Merkezi olarak değiştirilmiş daha sonra; Hava İkmal ve Bakım Merkezi, İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı, 2’inci Hava İkmal Bakım Merkezi Komutanlığı isimlerini alan fabrika, 15 Temmuz sonrası,Hava Kuvvetleri bünyesinden ayrılarak,2018 yılında, MSB’lığı bünyesinde,sermayesinin tamamı kamuya ait olarak kurulan ASFAT ( Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi)şirketine bağlanmış ve ismi2. Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir.
Bunları neden mi yazıyorum?
Arkası yarın…
Yorumlar
Kalan Karakter: